Dünyanın en yetkili iklim bilimi organı olan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) Sentez Raporu (SYR) ile Altıncı Değerlendirme Döngüsünü (AR6) kapatıyor.
Rapor, iklim etkilerinin düşük sıcaklıklarda dahi çok daha sert vurduğunu ve hükümetlerin Paris Anlaşması’ndaki 1,5 derece hedefini takip etmelerinin hayati öneme sahip olduğunun altını çiziyor.
Raporda, 2040 veya öncesi olarak tanımlanan yakın vadedeki emisyon azaltım hedeflerine ilişkin yeni bilgiler ilk kez yer alıyor. 1,5 derece hedefinin tutturulması için önümüzdeki yıllarda yapılması gereken emisyon azaltımı ise şöyle güncelleniyor:
2030 yılında yüzde 48 CO2 azaltımı
2035 yılında yüzde 65 CO2 azaltımı
2040 yılında yüzde 80 CO2 azaltımı
2050 yılında yüzde 99 CO2 azaltımı
■ RAPORDA ÖNE ÇIKAN KONULAR
*Fosil yakıtlara olan bağımlılığımızdan kaynaklanan insan kaynaklı emisyonların gezegene zarar verdiğine şüphe yok. İnsan faaliyetleri kesin olarak küresel ısınmaya neden oldu ve küresel yüzey sıcaklığı 2011-2020 yılları arasında endüstriyel sıcaklıkların 1,1 derece üzerine çıktı.
*Küresel yüzey sıcaklığı 1970’ten bu yana, son 2000 yıldaki diğer 50 yıllık dönemlerden daha hızlı arttı. 2019 yılında, atmosferik CO2 konsantrasyonları en az 2 milyon yıldır hiç olmadığı kadar yüksekti ve metan ve azot oksit konsantrasyonları en az 800.000 yıldır hiç olmadığı kadar yüksekti. Fosil yakıt kullanımı küresel ısınmayı büyük ölçüde tetikliyor. 2019 yılında küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 79’u enerji, sanayi, ulaşım ve binalardan, yüzde 22’si ise tarım, ormancılık ve diğer arazi kullanımından kaynaklandı. Verimlilik önlemlerinden kaynaklanan CO2 emisyonlarındaki azalmalar, birçok sektörde artan emisyonlar karşısında çok küçük kalıyor.
*Daha yüksek sıcaklıklar aşırılıkları, istikrarsızlığı ve öngörülemezliği beraberinde getiriyor. Daha fazla ısınma, öngörülemeyen bir küresel su döngüsü, kuraklık ve yangınlar, yıkıcı seller, aşırı deniz seviyesi olayları ve daha yoğun fırtınalara neden oluyor.
*Dirençli ve yaşanabilir bir gelecek hala mümkün; ancak bu on yıl içinde derin, hızlı ve sürekli emisyon kesintileri sağlamak için atılacak adımlar, insanlığın ısınmayı 1,5 derece ile sınırlaması için hızla daralan bir pencereyi temsil ediyor.
*Yenilenebilir enerji kaynakları ve diğer azaltım eylemleri sayesinde iyi haberler mevcut: yenilenebilir enerji yatırımları artık çok daha uygulanabilir, giderek daha uygun maliyetli hale geliyor ve genel olarak kamu tarafından destekleniyor. 2010-2019 yılları arasında, güneş ve rüzgar enerjisinin birim maliyetleri sırasıyla yüzde 85 ve yüzde 55 oranında azaldı ve lityum iyon pillerin birim maliyetleri yüzde 85 oranında düştü.
*İklim değişikliği tahribata yol açıyor, ancak bazı insanlar ve yerler daha fazla etkileniyor. Tarihsel olarak iklim değişikliğine en az katkıda bulunmuş olan hassas topluluklar orantısız bir şekilde etkileniyor. Yaklaşık 3,3-3,6 milyar insan iklim değişikliğine karşı yüksek derecede kırılgan bağlamlarda yaşıyor; yüksek derecede kırılgan bölgelerde yaşayan insanların 2010-2020 yılları arasında sel, kuraklık ve fırtınalar nedeniyle ölme olasılığı, çok düşük kırılganlığa sahip bölgelerde yaşayanlara göre 15 kat daha fazla.