Gözler bulutlarda. Türkiye ve Avrupa’da herkes nisan ve mayıs aylarını bekliyor. Yağacak mı yağmayacak mı? Yağarsa hem nüfusun önemli bir kısmı darboğazdan kurtulacak hem yiyip içeceğimiz ürünlerin en azından bir kısmı kurtulacak hem de bu yaza elimizi yüzümüzü yıkamak için su bulabileceğiz. Ya yağmazsa?
1.
Fransa’nın Pireneler bölgesi sakinlerinin otomobillerini yıkaması nisan ayı sonuna dek yasak. Bahçelerini sulamaları da yasak. Havuzlarını doldurmaları da. Yöredeki çiftçilerden su tüketimlerini yarıya indirmeleri isteniyor.
Var, Puy-de-Dôme ve Ardèche illerinde ise konut inşaatı faaliyetleri durduruldu. Sebebi, gelecek yıllarda bu yeni konutlara yerleşecek nüfus için bölgede yeterli suya sahip olunmayacağı yönündeki tahminler…
2.
Kuraklık fotoğraflarını yaz aylarında görmeye alışığız. Çatlamış topraklar, kurumuş nehirler, sarı sıcak günler… Bir de kış kuraklığı var. Aynı dramatik fotoğrafları vermese de bu fotoğraflar bize bir yokluğu sunuyor. Karsız tepeler, dolmamış baraj gölleri ve ekilmemiş tarlalar…
Avrupa bu kış müthiş bir kuraklık yaşıyor. Kıta, yıllardır ayak seslerini duyuran, ha geldi ha gelecek denen uzun susuz günlerin pençesinde kıvranıyor. Bu kuraklığın model ülkesi Fransa. Ülkeye, ocak ortasından şubat ortasına otuz iki gün boyunca yağış düşmedi. 1959’dan beri tutulan yağış kayıtları bugüne dek böyle korkunç bir istatistiğe hiç yer vermemiş. 1989’da 22 günlük bir süreç var. Şimdi de bu. Üstelik bu kurak kışa, yine olağanüstü kurak bir yazın, onun öncesinde yine kurak bir kışın ardından girildi.
Son iki haftadır Avrupa genelinde yağışlarda biraz kıpırdanma var (şu an maalesef Türkiye’de deprem bölgesinde hayatı iyice zorlaştıran bir yağış da sürüyor) ama bu kıpırdanma, su rezervlerinin genelini kurtarmaya, toprağın susuzluğunu gidermeye yetecek bir yağış olarak da değerlendirilmiyor.
Fransa’da durum böyle.
İspanya ve İtalya’da da böyle. Almanya’nın ve Hollanda’nın güneyinde de. Yunanistan ve Bulgaristan’ın kimi bölgelerinde de…
Ve Türkiye’de de.
Emin Alper, “Kurak Günler”i çekerken bunu kastetmiyordu ama uzmanlara bakılırsa uzun, kurak bir döneme çoktan girdik. Ciddi sonuçları olacak bir dönem.