Selahattin Dönmez: Yağ depolayan değil yağ yakan bir vücut mümkün

Tuz, şeker, trans yağ ve uykusuzluk… Modern beslenmenin gizli tuzakları sadece obeziteyi değil, gut hastalığı ve insülin direncini de tetikliyor. Doğal beslenmeden uzaklaşmak sadece kilo aldırmaz; bağışıklığı zayıflatır, hastalıklara zemin hazırlar. Şimdi vücudu yağ yakma moduna geçirmek için neler yapılacağına odaklanma zamanı.

Vücut, yapısı gereği yağ depolamaya yatkındır. Bu nedenle alınan kalorinin fazlası yağ olarak depolanır. Günümüzde dünyada fazla kalorili beslenmeye bağlı olarak obezite yaygınlaşmıştır. En çarpıcı örnek ise, obezite sıklığı en yüksek olan Samoa Adası yerlileridir. Bu halkta hem obezite hem de diyabetin yaygınlığı, yerel sağlıklı taze sebze ve meyve tüketiminden, endüstriyel işlenmiş gıdaların yoğun tüketimine geçişe bağlanmaktadır.
Obezite ilerledikçe gut hastalığı da tetiklenmektedir. Yüksek rafine şeker ve früktoz tüketimi, aşırı et tüketimi ve alkol kullanımı gut hastalığının artmasına yol açan önemli faktörlerdir. Bu hastalıklar, dünyada hızla yaygınlaşan diğer sağlık sorunları arasında yer almaktadır.
Beslenme tarzı; tuzlu ve konserve hazır gıdalar, işlenmiş etler, şinitzel gibi bol yağlı ve kalorili beyaz et çeşitleri, şekerli gazlı veya gazsız içecekler, kızartmalar, çok sayıda katkı maddesi içeren fast food ürünleri, beyaz ekmek ve pirinçle yer değiştirdiğinde obezite kaçınılmaz hale gelir. Toplumlar, endüstriyel gelişmeyle paralel olarak bu beslenme biçimine istemeyerek maruz kalmakta; doğal beslenmeden uzaklaşılmasıyla inflamasyon ve insülin direnci artmakta; bu da lipogenez, yani vücudun yağ yapma ve tutma hızının yükselmesine neden olmaktadır.
Bu obezojenik yani obeziteyi tetikleyen beslenme ortamında, vücudu yağ yapma modundan yağ yakma moduna geçirmek ve o modda tutmak için ilk kural; tuz, doymuş ve trans yağlar, rafine şeker ve karbonhidratlardan uzak durmaktır. Düzenli, uzun süren yürüyüşler, iyi uyku ve gece 12 saat aç kalmak da vücudu yağ yakma modunda tutmanın diğer önemli kurallarıdır.

ÖĞÜNLERİN PROTEİN İÇERİKLERİNİ BİR MİKTAR ARTIRIN
Protein içeren besinler, vücudumuzun kas ve kemik sistemi üzerinde doğrudan etkili olduğu için önemlidir. Vücut, proteinleri depolamaz; bunları hücresel onarım ve diğer görevler için kullanır. Bu nedenle her gün düzenli olarak proteinden zengin besinlerle günlük ihtiyacımız kadar beslenmemiz gerekir. Özellikle esansiyel amino asitlerden dengeli protein içeren besinler; glukagon ve büyüme hormonu salgılanmasını uyarır, azot içerikleri sayesinde metabolizmayı hızlandırır, iştah üzerinde baskılayıcı etkide bulunur ve termojenezi artırarak vücudu yağ yakma modunda tutabilir.

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Zeytinlikler halkındır, ranta kurban edilemez

Zeytinlik, orman ve mera alanlarının maden ve enerji şirketlerine...

Yerli buğday ile yılda 1.2 milyar adet üretim

Trakya çevresinde faa­liyet gösteren çiftçiler­le yapılan iş birlikleri doğ­rultusunda...

Bugün yurt genelinde hava sıcaklıkları nasıl olacak? Meteoroloji’den il il hava durumu tahminleri…

Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan tahminlere göre, ülke genelinde...

311 milyon dolar buhar oldu

Orman Genel Müdürlüğü’nden "Helikopter Alımı" için Savunma Sanayi Destekleme...