Tarsus Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Teke Akdeniz Bölgesi İstişare Toplantısı’nda tarım sektörü için kapsamlı bir rapor sundu. İklim değişikliği ve yetersiz yağışların tarımdaki gücü azalttığını söyleyen Teke, raporda işçi sorunundan zirai donun etkilerine kadar pek çok konuda çözüm önerisinde bulundu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından düzenlenen Akdeniz Bölgesi İstişare Toplantısı, Başkan M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun başkanlığında Ankara’da gerçekleştirildi. Akdeniz Bölgesi’ndeki Oda ve Borsaların yönetim kurulu başkanlarının katıldığı toplantıya, Tarsus Ticaret Borsası adına Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Teke katıldı. Başkan Teke, toplantıda bölgenin tarım sektörüne ilişkin temel sorunlarını ve çözüm önerilerini içeren 6 başlıktan oluşan kapsamlı bir rapor sundu.
Başkan Teke, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin bölgedeki tarımsal verim ve kaliteyi ciddi şekilde etkilediğini belirterek, su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi konusunda acil adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Teke, Türkiye’nin 2040 yılında “çok yüksek su stresi” yaşayan 27. ülke konumuna yükseleceğini belirtti ve tarımsal sulamanın artık nöbetleşe yapıldığını ifade etti.
Teke’nin çözüm önerileri arasında vahşi sulamanın tamamen kaldırılması, modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması, ürün deseninin havzalardaki su durumu dikkate alınarak planlanması, kapalı devre sulama sistemlerine geçiş ve su hasadı yatırımlarının kamu altyapı planlarına dâhil edilmesi gibi önemli maddeler yer aldı.
“Tarımda işçi sorunumuz çok fazla”
Tarsus olarak 2 yıldır, hatta neredeyse tüm Akdeniz bölgesinde tarımda çalışan işçilerin sorununun ulusal basına dahi yansıdığına dikkat çeken Teke, “Bu konuyla ilgili Ocak Ayı Meclisimizde de istişarede bulunduk. 7 Şubatta önerilerimizi Birliğimize ilettik. Tarımda çalışan işçilerimizin ücretleri ve çalışma saatlerini düzenleyecek yönetmeliğe ihtiyacımız var” diye konuştu.
“İşgücü ithaline ihtiyaç duyar hale geldik”
Teke, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu işgücünün öncelikle yerli işgücünden karşılanması, bunun mümkün olmaması halinde uluslararası işgücünün tamamlayıcı etkisinden faydalanılmasının esas olduğu bir dönemden geçtiklerine vurgu yaptı. Teke, “Türkiye’nin küresel arenadaki konumunun yanı sıra iş gücü piyasasının dinamikleri ve ihtiyaçları da zaman içerisinde değişti. Bu kapsamda nitelikli yatırımcı ve iş gücünün ülkemize çekilmesi, yerli iş gücü arzının sınırlı kalması sebebiyle ihtiyacın karşılanamadığı alanlarda, özellikle tarım dahil yabancı iş gücünden tamamlayıcı mahiyette faydalanılması gereği de doğmuştur” açıklamasında bulundu.
Ürünün paketlenmesi, depolanması, ihracata gönderilmesi gibi tarıma yönelik kalkınma yatırımlarının, tarıma dayalı desteklerin ve bütçeden tarıma ayrılan payın daha yüksek olması gerektiğini dile getiren Teke, “Türkiye’nin üretim gücünün artırılması sadece ihracat pazarlarına değil, tarımın daha iyi desteklenmesine de bağlıdır. Bu noktada tarım, stratejik bir sektör; üretim gücümüzü korumak için tarımsal üretimimiz ve tarıma desteğimiz önceliğimiz olmalıdır” diye belirtti.