Corona’dan da büyük bir bela şu açlık virüsü… Covid sürecinde bizi öldüren virüsten ne farkı var ki… Açlık, en büyük kitle imha silahıdır. Kavim göçü sebebi, ulusları çökertendir. Açlık sınırı; yatağa aç girmektir. Açlık virüsü her gün 8 bin çocuğu öldürüyor. Üstelik aşısı da var; YEMEK. Evet; yemek…
Ancak aşısına erişim zor, çünkü biz zengini doyuramadığımız için bu çocuklar aç. Uzaklarda arama bu çocukları… Acaba ülkemde kaç çocuk gece yatağa aç giriyor? Aça dokuz yorgan örtsen, gene de uyuyamaz. Açlık sınırı: karnı aç iken uyuyamamaktır. Açlıktan ölmek, topluma yüz karası yazılır.
AÇLIĞI GİDEREMEYEN YÖNETİMİN SONU YAKINDIR
Açlar ve toklar arasındaki savaşta zenginler kendilerini, teknolojinin ve silahların ardında gettolarında korumaya alacaktır. Nitekim alıyorlar da… İşe yarar mı? Elbette hayır. Zengin kendisine 4,5 metrelik duvar öremeden, aç 5.5 metrelik merdiveni çoktan o duvara yaslamış olur.
Her ülke yönetimi için geçerli kural şudur; “Eğer açlar ile toklar arasındaki uçurumu kapamaz isen yönetim olarak kendi sonunu hazırlamış olursun.” Her ne kadar güçlü, korunaklı ve silahlı olsan da, aç insanlar ülkesinde iktidarda kalamazsın. Açlar gelir ve toklardan hakkını alır. Hep böyle olmuştur.