Özge Güneş: Los Angeles yangınları bir aldatmaca mı?

Şiddetli, kontrol edilemez ve hızla yayılan orman yangınları dünyanın dört bir yanında giderek daha sık yaşanıyor. 2023’te Kanada’da yaşanan yangınlar, 2020’de Avustralya’yı kasıp kavuran felaketler ve Yunanistan’da her yıl tekrar eden yangınlar bu gerçeği gözler önüne seriyor. Türkiye’de ise 2012-2023 yılları arasında çıkan yangınlarda yaklaşık 255 bin hektar ormanlık alan yok oldu. Gezegen bir ucundan diğer ucuna, hektar hektar yanıyor. Bu yangınlar sadece binlerce hektar ormanı ve doğal yaşamı yok etmekle kalmıyor; onlarca can kaybına ve binlerce insanın yerinden edilmesine neden oluyor. Yani sorun yalnızca belirli bir ülkeyi değil, tüm gezegenin geleceğini ilgilendiren hayati bir politika konusu oluşturuyor.

Dünya genelinde büyük çaplı orman yangınlarının sayısı ve şiddeti hızla artarken, bu felaketlerin nedenleri ve sonuçları üzerine tartışmalar giderek daha fazla politik gündemin merkezine oturuyor. Bilimsel verilerle çözüm arayan yaklaşımlar ile inkârcı ve komplo teorilerine dayanan söylemler arasındaki ayrışma belirginleşiyor. Özellikle son günlerde Los Angeles’ta yaşanan yangınlar etrafında dönen tartışmalar, iklim krizinin sadece çevresel değil, aynı zamanda küresel siyasal düzeni ve geleceğin siyasal paradigmasını şekillendiren bir mesele haline getiriyor.

∗∗

Yangınların temel nedeni şüphesiz iklim değişikliği. Aşırı sıcaklıklar, kuraklık ve kuvvetli rüzgarlar, yangınların hem sıklığını hem de şiddetini artırıyor. Ancak siyasi ve ekonomik unsurlar da en az iklimsel nedenler kadar körükleyici. Los Angeles ve diğer bölgelerde yangınların hızla yayılmasında orman yangınlarıyla mücadele kapasitesini ciddi şekilde sınırlayan kemer sıkma politikalarının ve kamu harcamalarındaki kısıtlamaların rolü yadsınamaz.

Öte yandan, bu politik hattın giderek daha görünür hale gelen bir diğer kritik boyutu da iklim krizi inkârcılığı. Bu yaklaşım, felaketlerin önlenmesinde etkili adımlar atılmasının önünde önemli bir engel oluşturuyor. ABD’de, özellikle Trump dönemiyle ivme kazanan sağcı hareketler arasında bu hatta iki temel argüman dikkat çekiyor: Bir yanda iklim değişikliğinin bir aldatmaca olduğunu öne sürenler, diğer yanda ise bu krizin nedenini DEI (çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık) politikalarına bağlayanlar yer alıyor.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

İstanbul’da ‘sahte içki’ faciası! Can kaybı 7’ye çıktı

İstanbul'da sahte içki nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 7'ye yükseldi. İstanbul...

Kasaplar ‘parça tavuk’ için satır kaldırdı!

Kasap esnafı, beyaz eti ucuz satmak için tavuğun parçalanmasına...

Bakanlık açıkladı: Fahiş fiyat artışı ve stokçuluk cezaları artırıldı

Ticaret Bakanlığı'ndan iç ticaret düzenlemelerine ilişkin açıklama yapıldı. Haksız...

Türkiye’nin ‘2024 İklim Karnesi’ açıklandı

İklim alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, Türkiye’nin 2024...