Ahmet Talimciler: İçeriye taklit, dışarıya zehirli ürünler

Yeni bir yıla girmenin eşiğindeyiz ve yapılan denetimlerde ele geçirilen kaçak içkiler ve kaçak içki yapımı için hazırlanan hammaddelerin miktarı dahi, bu ülkede bazı şeylerin hiç değişmediğini gösteriyor.

Avrupa komisyonunun gıdayla ilgili bildirimlerin yapıldığı veri tabanı RASFF göre, İsveç sınırında yapılan kontrolde Türkiye’den gelen Antep fıstıkları ve incirlerde Aflatoksin B1 tespit edilmiştir. Antep fıstıklarında izin verilen sınır 8 µg/kg – ppb. Analiz sonuçlarındaysa tespit edilen miktar 56,0 ± 18 µg/kg – ppb. Yani 7 katı. Aflatoksin de ise izin verilen limit 10 µg/kg – ppb ama test sonuçları 61,8 ± 20 µg/kg – ppb. Yaklaşık altı katı. Antep fıstıkları tehlikeli koduyla sınırdan geri gönderildi.

Tarım ve Orman Bakanlığına göre Aflatoksinler, kuvvetli zehir ve kanserojen maddeleridir. En zehir etkili olanı hem kanser hem de gen yapısını değiştirebilen Aflatoksin B1’dir. Son dönemlerde Türkiye’den gönderilen kuru incirlerde zehirli madde miktarının güvenli limitin 8 katı olduğu, Nar’daki ‘pestisit kokteylinin güvenli limitin 12 katı, domateslerdeki pestisitin 49 katı olduğuna ilişkin haberleri kısa bir arama ile rahatlıkla bulabilirsiniz.

Buradaki kritik soru bu ürünlerin geri gönderildikten sonra iç pazara doğru yola çıkıp çıkmadığı kadar asıl üzerinde durmamız gereken konu, bizim yediklerimizde benzer kontrollerin yapılıp yapılmadığı meselesidir.

Tarım ve Orman Bakanlığının resmî sitesinde sağlığı tehlikeye düşürecek gıdalar bölümünde 175 kayıtlı ürün ve bu ürünleri üreten firmalara ait bilgiler yer alırken aynı sitede bir de taklit veya tağşiş yapılan gıdalar bölümü bulunmakta olup burada da 836 kayıtlı ürün ve bu ürünleri üreten firmalara ait bilgiler bulunmaktadır.

Son aylarda sürekli olarak gıda ürünlerinde yapılan suistimalleri ve yurt dışına ihraç ettiğimiz ürünlerde saptanan zehirli maddeler nedeniyle geri gönderilmelerine ilişkin haberleri görüyoruz. Her iki olayda da ülke insanının can güvenliğinin giderek azıya alındığı bir durumla karşı karşıya olduğumuz gerçeği, bir kez daha yüzümüze çarpıyor. İşin asıl endişe verici kısmı ise ne yazık ki söz konusu durumun gittikçe normalleşmeye başlamasıdır. Yani göz göre göre birileri inatla ve ısrarla para kazanma hırsları uğruna, geleceğimizi ateşe atacak uygulamaları hayata sokmayı sürdürüyor. Burada ülke dışına gönderdiğimiz ürünlerin söz konusu ülkelerde yapılan denetimler sonrasında geri gönderilmesi meselesinin varlığını da tartışmaya açmak durumundayız. İçerisi taklit ürünlerden geçilmiyor buna karşın dışarıya gönderilenlerde de normalin çok ama çok üzerinde zehirli kimyasallar mevcut. Bu noktada ülke insanının vicdan ve ahlak sınırlarını zorlayan bir anlayış içerisinde bambaşka bir ruh hali ile hareket etmeye başladığını belirtmek durumundayız.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Sebze ve meyvenin yüzeyindeki pestisitten kurtulmanın yolları

Tarımda kullanılan pestisitler, insan bedenine ‘tepeden tırnağa‘ zarar veriyor. Hiçbir yöntem...

Para cezalarına yeni yıl zammı: Yüzde 43,93

Ticaret ve Enerji bakanlıkları ile EPDK, 6 ayrı kanun...

Şahin Aybek,Köy Enstitüleri’ni iyi anlamadan Kent Enstitüleri’ni kuramayız

Köy Enstitüleri geleneğinden gelen bir eğitimci olarak dünya eğitim...

Et üreticilerinden açıklama: Kırmızı ete zam gelecek mi?

Kırmızı et üreticileri ve kasaplar, yılbaşında ürün fiyatlarında ani...