Tire’nin pazarı salı günleri kuruluyor. Cuma günleri de malûm. Ama yaşamakta olduğum köyde çarşamba sabahları tuhaf bir canlılık oluyordu. Yol kenarında olan evin balkonundan bakınca peş peşe dizilmiş traktörler göze çarpıyor. Hemen hemen bir saat süren hareketlilik sonrası köy yine eski dingin haline dönüyordu.
TRAKTÖRLER
Yamaç ve dağ köylerinde traktörler iş makinesi olmaktan çok, binit olarak (binek aracı) olarak kullanılıyor. Köye belediye otobüsü ve Tire-Selçuk arasında çalışan minibüsler uğramadığı için çoğu kez 2 kilometre uzaktaki anayola inip çıkmak için kullanılıyor.
Sabah ve akşam üzeri ineklerden sağılan sütü, traktörün çeki takımına bağlanmış bir güğümle köy meydanındaki süt alım merkezine getiriyorlar. Yarı zamanlı (part time) hizmet sunan köy kahvesinde kalmışsa bir bardak çay içip, eş dostla sohbet ettikten sonra herkes traktöre binip evine dağılıyor.
Bir ATV, bir patpat, 5-10 kadar motosiklet var. Sadece iki çocuk bisiklete biniyor. İki beygirden başka binek hayvanı yok. Soruşturdum köyde traktörü olmayan üç hane varmış, tabii her biri üç traktöre sahip olan birkaç çiftlik de var. Köyde yuvarlak hesap 100 kadar traktör olduğu tahmin edilmektedir.
AKARYAKIT İSTASYONLARI
Köyü ilçe merkezine bağlayan yol üzerinde doğu ve batı yönünde iki benzinlik var. İkisi de en az 8 kilometre uzaklıktadır. Yakıt alınabilmesi için evin konumuna göre gidiş geliş 20 km yol kat edilmesi ve en az 2 saat zaman harcanması gerekmektedir. 100 traktör için hesap yaparsak yakıt almak için 2000 kilometre yol gidilecek ve 200 saat zaman kaybı olacaktır.
Traktörün her 10 kilometrede 1 litre motorin yaktığını varsayalım. Gidiş dönüş yaklaşık 100 lira. Sürücünün gündeliği 1500 lira olsa iki saati 300 liraya gelir. Traktöre haftada bir ikmal yapılsa her seferinde 400 lira hesabıyla 52 haftada 20 bin lira sarf edilmiş olur. Yakıt ikmali yapacak 100 traktör için yılda 2 milyon lira harcanmış olacaktır.