Kahverengi kokarca mücadelesinde yeni yol haritası!

Kahverengi kokarcanın tarımsal üretime zarar verdiği 13 ilin valisi ile bir toplantı yapan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Kahverengi Kokarcayla Mücadele Eylem Planı kapsamında alınan önlemlerin yanı sıra beş adımda uygulanacak yeni yol haritasını paylaştı.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, tarımsal üretimi tehdit eden kahverengi kokarca zararlısının en çok görüldüğü 13 ilin valisi ile İstanbul’da bir araya geldi.

Kahverengi kokarca mücadelesinde yeni yol haritası!

Hedeflerinin en kısa sürede bu zararlı popülasyonunu azaltmak olduğunun altını çizen Yumaklı, Kahverengi Kokarca ile Mücadele Eylem Planı kapsamında illerde gerçekleştirdikleri eğitimler ve saha çalışmaları kapsamında bölgedeki üretimi koruyacak adımlar atmayı sürdüreceklerini, hem ekonomik anlamda kayıpların önlenmesini hem de doğal dengenin korunmasını sağlayacaklarını söyledi.

Doğu Asya kökenli zararlı; kahverengi kokarca

Doğu Asya kökenli bir zararlı olan ve ilk kez 1996’da Amerika kıtasında keşfedilen kahverengi kokarcanın ardından hızla yayılmaya başladığını belirten Yumaklı, “2004’te Avrupa’da, 2013’te Rusya’da, 2015’te ise sınır komşumuz Gürcistan’da görülmüş. Ülkemizde ilk tespitleri 2017’de Gürcistan sınırına yakın olan illerimizde ve İstanbul’da tespit edilmiş. Başta fındık olmak üzere meyve ve sebze bahçelerinde zarara yol açan bir zararlı. Ülkemizde 2023 ve 2024 yıllarında lokal ölçekte görünen, ancak yoğunluğu ve bıraktığı etki itibarıyla son derece problemli bir sürece bizi götüren bu zararlıyla ilgili gerekli mücadelenin yapılmadığı takdirde bizlere vereceği zarar çok daha büyük olacak.” dedi.

Samuray arısı zararlıyla baş ediyor!

Bu bağlamda, 2023’te Kahverengi Kokarcayla Mücadele Eylem Planı hazırlandığını anımsatan Tarım Bakanı Yumaklı, eylem planının zararlıyla mücadelede bütünsel bir yaklaşımı benimsediğini ve mekanik, biyolojik, biyoteknik ve kimyasal mücadele yöntemlerinin bir kombinasyonunu içeren stratejiyle uygulanmaya başlandığını dile getirdi. Eylem planında özellikle kimyasal kullanıma alternatif yöntemlerin uygulanmasını öne aldıklarını anlatan Yumaklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu kapsamda, bu mücadelede önemli bir başarı sağlayan bu zararlının karşıtı olan Samuray arısı üretmeye başladık. 2024’ten itibaren 207 bin Samuray arısı bu zararıyla mücadele kapsamında doğaya salındı. 2025’te bu rakam bir milyon olacak. Bu zararıyla uzun yıllardır mücadele eden yakın ülkeler, Samuray arısı üretiminde daha henüz 200 binli sayılara yeni gelebilmiş durumdalar.

13 ilde 400 bin yapı ilaçlanacak

Elbette biyolojik mücadele yöntemleri doğaya zarar vermeden zararlılarla etkin bir şekilde mücadele imkanını sunuyor. Bununla beraber feromon tuzakları, tuzak bitkilerle zararların çekilip yok edilme yöntemleri ve hatta mekanik toplama yöntemi dediğimiz kısaca süpürme yöntemi, yine etkin bir şekilde kullanılıyor. Bu yöntemler kimyasal ilaçların etkilerini de azaltarak çevrede de insan sağlığını korumayı hedefliyor. Ancak kışın yapılan mücadelenin yaz dönemi için önemi son derece büyük. Bu kapsamda 13 ilde bu ay başından itibaren, kırsal kesimler için söylüyorum, tespit edilen yaklaşık 400 bin ev, samanlık, ahır ya da benzeri yapılar ilaçlanmaya başlandı. Bunlardan yaklaşık 200 bini ilaçlandı, kalan 200 bini ise kış bitene kadar tamamlanmış olacak.”

5 adımda yeni yol haritası!

Yumaklı, halihazırda devam eden uygulamalara ilaveten bakanlık olarak süreci beş adımda yürütülmesiyle ilgili bir yol haritasının valilerle paylaşacaklarını bildirdi.

İlk olarak zararlının yayılım hızını düşürmek için yereldeki tüm birimlerin koordinasyon ve işbirliğinin artırılmasının önemine dikkati çeken Yumaklı, “Mücadeleye devam ediliyor ancak şunu gördük ki bu koordineli mücadele olmaz ise bir tarafta yapılan mücadele, diğer taraftaki herhangi bir zafiyetten dolayı adeta yok hükmüne geçmiş olabiliyor. İkincisi zararıyla mücadelede, sadece tarımsal üretimi yapanların değil, vatandaşımızın bunu yakından tanıması gerek. Halihazırda normal hayatı da etkilemeye başladı. Bu mücadelenin etkin bir şekilde yürütülebilmesi için bilinçlendirme ve eğitim çalışmalarının daha üst düzeye çıkarılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Yumaklı, üçüncü olarak ise bu zararlının yayılmasıyla alakalı tespit ve izlemenin önemine değinerek, bunun mücadelenin şekline de karar verdiğini belirtti. Tespit ve izlemenin zararlı popülasyonun yoğun olduğu bölgelerde hızlı mücadele için elzem olduğunu dile getiren Yumaklı, şunları kaydetti:

“Dördüncü olarak kimyasal mücadelenin zorunlu olmadığı yerlerde mekanik, biyoteknik ve biyolojik yöntemlerin çevre ve halk sağlığı için önemine binaen en üst seviyede uygulanmasının sağlanması gerekiyor. Malum bu bölgeler yoğunlukta olmak üzere halihazırda yaşam mahallerine de evlerine de çok yoğun bir şekilde bu zararının kışlanmak üzere ya da yaza kadar bir şekilde konaklamak üzere geldiğini görüyoruz. Burada da vatandaşımızın bilinçlendirilmesi son derece önemli. Allah korusun, burada herhangi bir şekilde kullanılan ilaçların onlara zarar verip, istenmeyen sonuçlara yol açabilmesi mümkün. Son ve beşinci olarak da farkındalık ve iletişim çalışmalarının etkin bir şekilde yürütülmesi, mücadele düzeyinin aynı seviyede seyretmesi için önemli. Burada da uygulamaların sadece bir anlık olmadığını, bunun bir süreç olduğunu, tabiri caizse bir anlamda bu zararlının özelinde bir salgın özellikleri gösterdiğini de bilmek gerekiyor.”

68 zararlı organizma ile mücadele sürüyor

Tarım Bakanı Yumaklı, anlatılan önlemlerin verimli ve kaliteli bir üretimin yanı sıra yaşam yerlerindeki konforun ya da yaşama kalitesinin zarar görmesini önlemeye yönelik adımlar olduğunu söyledi.

Başka bir yönüyle de önlemlerin gıda arz güvenliği için önemli olduğunu kaydeden Yumaklı, “Kahverengi kokarca başta olmak üzere ülkemizde farklı bitkisel ürünlerde görülen 668 zararlı organizma ile mücadele ediyoruz. Eğer bu organizmalarla mücadelede gerekli hassasiyet gösterilmezse ki bunun olmaması için çok yoğun bir çaba var, çok ciddi oranlarda zararlar söz konusu. Bunun yüzde 30 ile 40 arasındaki bir orana çok rahatlıkla verim kaybı olarak yansıması mümkün. Hatta bazı ürünlerde bu kayıpların yüzde 60 ile 70’lere çıkması mümkün” ifadelerini kullandı.

Yumaklı, bu sebeple tarımsal üretimi sürdürülebilir kılmak ve gıda güvenliğini ve dünya pazarlarındaki rekabet gücünü sağlamak adına hem zirai mücadele hem de diğer mücadele yöntemlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi gerektiğine vurgu yaptı.

www.gidahatti.com/haber/22522458/kahverengi-kokarca-mucadelesinde-yeni-yol-haritasi

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Bir AB’den, bir içerden iki ürüne daha tescil!

Türkiye’nin AB’den tescil alan 29’uncu ürünü Gaziantep Menengiç Kahvesi...

Türkiye’nin tarımsal mirası, küresel platforma çıkıyor!

Türkiye'nin tarımsal mirası, FAO’nun 'Küresel Öneme Sahip Tarımsal Miras...

Türkiye’den ithal edilen domateslerde pestisit çıktı: İzin verilen limitin 34 katı

Gıda ve Yem için Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) Türkiye’den Avrupa’ya...

Pazara gidenler şoke oldu: Turp bile 50 lira! TÜİK görmüyor…

TÜİK’in açıkladığı enflasyonu yanı başındaki Emek Pazarı yalanladı. Pazarda...