Bu haftaki yazıma Mersin için çok kıymetli bir festival haberiyle başlıyorum. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç’ın daveti üzerine, bu yıl üçüncüsü düzenlenen Uluslararası Tarsus Festivali’ne katılma şansım oldu. Festivaldeki enerjiyi ve kentte hâkim olan olumlu havayı gözlemlemek çok keyifliydi. Üç güne yayılan etkinliklerle Tarsus’un sokakları âdeta bir şenlik alanına dönüştü. Ekipler, her gün onlarca farklı etkinlikle dolu dolu bir program sunarak hem kent sakinlerine hem de konuklara unutulmaz bir deneyim yaşattı. Festival, Türkiye’nin sevilen sanatçılarını da sahnesinde ağırlayarak, ziyaretçilere müzik dolu anlar sundu.
Festivalde Mersin’in belediye başkanlarıyla birlikte Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin de yer aldı. Tarsus’un yerel değerlerini ön plana çıkaran etkinlikler dikkat çekiciydi. Çocuklar için çizgi roman ve karikatür atölyeleri, gastronomi üzerine yapılan gösteriler, “Coğrafi İşaretli Tarsus Ürünlerine Şef Dokunuşları” gibi sunumlar festivalde ön plandaydı. Özellikle “Artık Biliyorum” başlıklı söyleşi, kadına ve çocuğa yönelik şiddet konusunu gündeme taşıdı ve yoğun ilgi gördü.
Tarsus Müzesi de bu özel etkinliğe ev sahipliği ederek, “Yapay Zekâ&Dönüşüm” ve “Küresel İklim Krizi, Tarım ve Onarıcı Tarıma Geçiş” başlıklarıyla iki önemli söyleşiye yer verdi. Festivalin gastronomi bölümü ise yerel lezzetleri yeniden keşfetmek isteyenler için bir şölen niteliğindeydi. Vatandaşlar, “Dünya Gastronomisine Tarsusi Dokunuşlar” sunumlarıyla hem göze hem damağa hitap eden anlar yaşadı.
Arkeoloji turizmi
Festivalde en çok ilgimi çeken konulardan biri de Tarsus Arkeoloji Turizmi oldu. Arkeolojik zenginlikleriyle tanınan Mersin ve özellikle Tarsus, bu değerli mirası koruyarak geleceğe taşıma konusunda önemli adımlar atıyor. Festivalin bir diğer önemli gelişmesi de Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç’ın girişimiyle hayata geçirilen Tarsus Gastronomi Merkezi’nin açılışıydı. Tarihi Siptilli Çarşısı’nda kapılarını açan ve çarşının trafiğe kapalı bölgesinde yer alan bu özel merkez, Tarsus’un yerel lezzetlerini ve coğrafi işaretli ürünlerini özgün tariflerle sunuyor. Bizler de merkezin ilk konukları arasındaydık; bu lezzet yolculuğunda Tarsus’un humusu, kebabı, şalgamı, fındık lahmacunu ve karakuş tatlısı gibi ikonik lezzetleri tatma şansı bulduk.
