İçinde bulunduğumuz aylar, birçok tarımsal ürünün hasat dönemidir. Bu dönem aslında üreticinin en keyifli olacağı zaman dilimi olarak bilinir ve düşünülür. Çünkü bir yıllık emeğin, uğraşının, alın terinin karşılığı alınacaktır. Üretim yörelerinde düğünler, yeni ev kurmalar, öğrencilerin eğitim yılı hazırlıkları, hep bu döneme denk düşürülür.
Ancak bu yılki hasat dönemi, üreticinin en keyifsiz ve moralsiz dönemi oldu. Binbir sorunla boğuşan üreticiler, tarımsal üretim faaliyetlerinde çoğunlukla maliyetlerini bile kurtaramaz hale geldiler. Bunun sonucu olarak da ürettikleri ürünlerini tarlada bırakan veya yollara döken çiftçilerin haberleri ile görselleri, ortalığı kapladı.
TARIM DESTEKSİZ BIRAKILDI
Ortaya çıkan olumsuz tablonun en temel nedeni, tarımın ve çiftçinin desteksiz bırakılmasıdır. Birçok kez yazdık; aslında bu iktidar döneminde çıkan yasayla, Tarım Kanunu’nun 21. maddesi gereği her yıl milli gelirin yüzde 1’inin çiftçiye destek olarak verilmesi gerekiyor. Ancak bunun gereği hiçbir zaman yapılmadı. Dolayısıyla üreticinin yüksek miktarlarda destekleme alacağı oluştu.
Buna karşın, çiftçinin başta Ziraat Bankası ve Tarım Kredi’ye olmak üzere borçları, işletilen yüksek faizlerle birlikte katlandı, katlanıyor. Üreticiler mazot, gübre ve zirai ilaç borçlarını bile ödemekte zorlanıyorlar. Bu nedenle de icra işlemleri ile karşılaşıyorlar. Üretim araçları olan tarlalarını, traktörlerini bile elden çıkarmak zorunda kalıyorlar.