Tarım ve gıdaya üçlü kıskaç!

İklim değişikliği, enerji krizi ve jeopolitik risklerin kıskacındaki tarımsal gıda sektörü, zorluklara rağmen büyümeye devam ediyor. 2024 yılında 9,1 trilyon dolara ulaşan, 2029’a kadar 12,5 trilyon dolara ulaşması beklenen sektördeki büyümeyi, nüfus artışı, değişen tüketici trendleri ve teknolojik gelişmeler destekliyor. Rapora göre, artan protein ve bitki bazlı ürün talebi sektörde çeşitlilik sağlıyor, çoğu üretici fiyatlandırma gücü ile maliyetleri karşılayabiliyor.

Allianz Trade’in Tarımsal Gıda Sektör Raporuna göre, iklim değişikliğinden jeopolitik olumsuzluklara uzanan zorluklara rağmen sektör, istikrarını korumaya devam ediyor. İşte rapordan öne çıkan bulgular:

İklim değişikliği, Enerji krizi ve Jeopolitik riskler kıskacı

Sektör, özellikle iklim değişikliği nedeniyle önemli zorluklarla karşı karşıya. Aşırı hava olayları, seller ve kuraklıklar mahsulleri ve çiftlik hayvanlarını etkileyerek üretim kapasitesini zayıflatıyor. Ukrayna’daki savaş ve 2022’den itibaren gündeme gelen gıda güvenliği politikaları, piyasayı ihracat kısıtlamaları ve stratejik stoklamalarla yeniden şekillendiriyor. Enerji ve nakliye maliyetleri yüksek seyretmeye devam ederken, küresel enflasyon fiyat rekabetini zorlaştırıyor.

Alt sektörlerdeki gelişmeler ve gelecek beklentileri

Tarımın ilk aşamalarında yer alan firmalar ham madde üretimine odaklanırken, son aşamadaki şirketler bu ürünleri işleyerek tüketiciye sunuyor. Gıda işleme ve paketleme sektörlerinde enerji maliyetleri önemli bir sorun olarak öne çıkıyor. İçecek sektöründe ise hem alkollü hem de alkolsüz içecekler güçlü bir büyüme sergileyerek gelirlerini %10 artırmayı başardı. Gıda sektörü, tüketici talebindeki değişikliklere ayak uydurarak büyümeye ve dönüşmeye devam ediyor.

Güçlü yönler

Artan nüfusa bağlı istikrarlı ve büyüyen pazar,

Çoğu şirket ve üretici için yüksek fiyatlandırma gücü,

Alternatif ürünlere (proteinler, bitki bazlı vb.) yönelik artan talep ile çeşitlilik gösteren Pazar.

Zayıf yönler

İklim değişikliğine karşı hassas: Daha sık ve şiddetli seller ve kuraklıklar mahsulleri ve çiftlik hayvanlarını etkiliyor.

Gıda işleme ve ambalajlı gıda şirketleri yüksek enerji, nakliye ve girdi maliyetleriyle mücadele etmeye devam ediyor.

Özellikle üretimin ilk aşamasındaki segmentlerde ve Batı Avrupa’daki şirketlerde işgücü sıkıntısı,

Küresel enflasyon fiyat rekabetini şiddetlendirdi.

Sektöre Genel Bakış

Neler takip edilmeli?

Gıda güvenliği ve jeopolitik gelişmeler: 2022 yılından ve Ukrayna’daki savaştan bu yana, gıda güvenliği çoğu ülkenin gündemine geri döndü. Stratejik stoklamadan ihracat kısıtlamalarına kadar bir dizi politika kararı piyasayı yeniden şekillendiriyor.

İklim değişikliği ve aşırı hava olayları: Sıcaklık, nem ve yağış düzenindeki değişikliklerin yanı sıra aşırı hava olaylarının (fırtınalar, seller, kuraklıklar, orman yangınları) sıklığı ve 2024 yılındaki “El Nino”/”La Nina” kasırgaları, tarım uygulamalarını ve üretim kapasitelerini etkiliyor.

Enerji krizi: Enerji krizinin şiddeti azalmış olsa da yakıt ve gübre fiyatları yüksek kalmaya devam ediyor ve sektördeki firmalar için kârlılık üzerinde baskı oluşturuyor.

Yeni tüketim trendleri: Zayıflama ilaçlarının yükselişinden bitki bazlı diyetlere geçiş ve online market alışverişine kadar, sektörün değişen tüketici trendlerine uyum sağlaması gerekiyor.

Küresel pazar büyüklüğü 9,1 trilyon dolara ulaştı

Küresel tarımsal gıda pazarı önemli ölçüde büyüyerek 2021 yılındaki 8,3 trilyon dolardan 2024 yılında tahmini 9,1 trilyon dolara yükseldi. Bu rakamın 2029 yılına kadar yaklaşık 12,5 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor (yani 2024-2029 yılları arasında beklenen +yüzde 6,5 YBBO). Bu büyüme, nüfus artışı, teknolojik ilerlemeler ve değişen tüketici tercihleri gibi bir dizi faktöre bağlı. Ukrayna’da devam eden savaş, sektör için yeni zorluklar ve belirsizlikler doğurdu. 2023 yılından bu yana tarihi zirvelere ulaşan kahve ve kakao fiyatları haricinde çoğu gıda emtia fiyatı istikrara kavuştu.

Genel olarak, çoğu tarımsal gıda ürününün fiyatı gerilemiş olsa da pandemi öncesine kıyasla yine de daha yüksek ve bu durum maliyet yapıları üzerinde baskı yaratıyor. Hem üretim hem de satış hacimlerinde düşüş olmasına rağmen, gıda ürünleri zorunlutemel tüketim ürünleri arasında olduğuiçin şu ana kadar sektördeki firmalar, düşük hacimleri daha yüksek satış fiyatlarıyla telafi edebildi. 2023 yılında, gıda imalatçısı firmaların FAVÖK marjı, gelirlerdeki hafif düşüşe rağmen yaklaşık yüzde11 olarak gerçekleşti. İçecek segmenti hem gelirlerini hem de kazançlarını yüzde 10 artırmaya devam edebildi.

Alt Sektörler

1-Üretim ilk aşamalarındaki sektörler (Ham madde tedarikçileri gibi): Hububattan yaş meyve ve sebzeye ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliğine kadar tarımsal ürünler ve hayvancılığa ilişkin emtia üretimi yapan şirketler.

2-Üretimin son aşamalarındaki sektörler: Hammaddeleri ve hayvansal ürünleri işleyen ve tüketilebilir ürünlere dönüştüren firmalar. Zincirin tamamı gıda ürünlerinin işlenmesi, paketlenmesi, taşınması ve dönüştürülmesini içeriyor.

3-İçecekler: Her türlü içeceği üreten ve tedarik eden şirketler. İçecek endüstrisi iki ana kategori içerir: meyve suyu, gazlı içecekler, alkolsüz içecekler, kahve, çay ve şişelenmiş su gibi alkolsüz içecekler ve biralar, şaraplar ve damıtılmış içecekler gibi alkollü içecekler.

www.gidahatti.com/haber/21695890/tarim-ve-gidaya-uclu-kiskac

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Kırmızı ette fiyatlar düşecek! Bakanlık büyükbaşın ardından kuzu ithalatı için düğmeye bastı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vatandaşın kırmızı ete beklediği fiyatlarla...

Pirinçte yaşam maliyetine baskı oluşturabilecek fiyat artışı! Japonya 18 yılın zirvesinde

Japonya Tarım, Orman ve Balıkçılık Bakanlığı açıklamasına göre, 60...

Ömer Fethi Gürer: Et ithalatıyla piyasanın dengesi bozuluyor, üretici emeğinin karşılığını alamıyor

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçi Hasan Erdal'ın...

“Gıda verimi dünyada yaklaşık yüzde 21 azaldı”

Türkiye Gıda Sanayii İşve­renleri Sendikası (TÜGİS) ve Sürdürülebilirlik Akademi­si’nin...