Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde düzenlenen GastroAntep Kültür Yolu Festivali’nde Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin’i dinledim. Mühendis Fatma Şahin, şehrin tüm unsurları ve sinir uçlarını ilmek ilmek örüyor. Kentteki katılımcılık çok üst düzeyde. Fatma Şahin ‘Haydi Tarladan Sofraya’ projesinin; “enflasyonu düşürdüğünü, kentin ekonomisinin COVİT-19 ve depremden sonra toparlanmaya başladığını. 40 bin çiftçiye mazot desteği verildiğini, çiftçi kart ile çiftçiyle iletişim kurulduğunu” ifade ediyor.
Gaziantep’in gıda kırılganlığı azalıyor
‘Tarladan Sofraya’ projesi ile küçük çiftçiler haftanın belirli günleri şehrin dört bir tarafında belediyenin altyapısını kurduğu pazar yerlerinde ürünlerini satıyor. Aracılar, stokçular, tüccar, hal hiçbiri yok. Gıda güvenliği açısından ürünlerin her türlü denetimi Belediye ekipleri tarafından yapılıyor. ÇKS’ye kaydı olan çiftçiler belediyeye başvuruyor, planlama yapılıp sisteme dâhil ediliyorlar. Yüzlerce aile çiftçisi, özellikle kadınlar geçimlik ürettikleri ürünlerin fazlasını satışa sunarak ek gelir sağlıyor. Bu yıl pek çok üründe zorluk yaşayan çiftçiler için çok önemli bir fırsat. Sadece çiftçiler değil, kent sakinleri de fiyatlardan oldukça memnun. Fatma Şahin’e göre; “Sistem şehirdeki gıda enflasyonunun düşmesine katkı sağlarken, dezavantajlı grupların gıda güvencesine de destek sunuyor.”
Haydi tarladan sofraya
Haydi Tarladan Sofraya projesiyle çiftçiler tüketiciler güven ve lezzet bağıyla birbirine bağlanıyor. Dünyanın pek çok yerinde çiftçi pazarları sağlıklı ve artizan mutfakları besliyor. Kent sakinleri için bir hafta sonu etkinliğine dönüşüyor. Çiftçi pazarları kuşkusuz sadece ürünlerin satıldığı yerler değil. Gıda değer zincirinde geleneğin aktarıldığı, yerel kültürün mayalandığı alanlar olarak da çok önemli. Agroturizmin sıkça dillendirildiği son zamanlarda ‘geleneksel pazar rotaları’ yerel ritüel ve değerlerle Gaziantep turizminin bir parçasına dönüştürülebilir.