Gürkan Akgüneş: Yasaklı kimyasallar soframıza nasıl geliyor?

İzmir’de yapılan bir operasyon, dimethoate kimyasalının başka bir ürün ambalajına konularak Türkiye’ye yasa dışı yollarla getirildiğini ortaya çıkardı. Denetim olmazsa soframızı zehirlerden arındırmak mümkün olmayacak.

Yasaklı kimyasallar soframıza nasıl geliyor

Tarımda hastalık ve zararlılara karşı 400’den fazla zehirli kimyasal bileşik kullanılıyor. Yıllar içinde bu kimyasalların yol açtığı zararlar ortaya çıkınca da yasaklama yoluna gidiliyor. Ancak yasak çoğu zaman tarlaya yansımıyor. Bunun son örneğini, dimethoate adlı tarım kimyasalında gördük. İzmir’de yapılan bir operasyon, dimethoate kimyasalının başka bir ürün ambalajına konularak Türkiye’ye yasa dışı yollarla getirildiğini ortaya çıkardı. Gazetemizin çarşamba günkü nüshasında yer alan haber, 20 ton dimethoatenin kozmetik sektöründe kullanılacağı beyanıyla ülkeye sokulduğuna ve sahteciliğin bir ihbarla ortaya çıkarıldığına işaret ediyordu. Eğer o ihbar olmasaydı yasaklı zehir yine tüm tarım alanlarımıza merdiven altından dağıtılacaktı.

Sistemik etkili

Söz konusu pestisitin zararlı etkileri öyle yadırganacak türden de değil. Kimyasal silah olarak da kullanılan organik fosforlu bileşiklerden biri. Üstelik sistemik etkili. Yani antibiyotik gibi. Uygulandığı meyve ya da sebzenin tüm zerresine sirayet ediyor ve orada kalıcı halde bulunuyor. Ne yıkayarak ne de soyarak bu zehirden kurtulmak mümkün. Çalışmalar bu kimyasalın, kanser, endokrin bozulması, nöro gelişimsel sorunlar ve üreme toksisitesine neden olduğunu gösterdiği için dimethoate, önce Avrupa Birliği’nde ardından da ülkemizde yasaklandı. Tabii yazının girişinde de belirttiğim üzere, yasak tarlalara yansımadı. Bunu nereden biliyoruz; Gıdalarda pestisit analizlerinin gerçekleştirildiği AB Gıda Alarm Sistemi ve akademik çalışmalardan.

Yasaklı kimyasallar soframıza nasıl geliyor

İhraç ettiğimiz meyve ve sebzelerin AB sınır ve pazarlarında yapılan kontrollerde son 1 buçuk yılda 4 kez bu zehre rastlanmış. Eylül ayında Bulgaristan’da yapılan kontrolde, taze biberde tolere edilebilir limiti 50 kat aşan oranda dimethoate saptanmış. Ağustos ayında da Danimarka’ya gönderdiğimiz çileklerde bu zehrin kalıntısı bulunmuş. Romanya’ya gönderdiğimiz mandalinada, Almanya’ya gönderdiğimiz kirazda da bu yasaklı zehrin saptandığını anlıyoruz sistemden. Bir diğer çarpıcı nokta ise dimethoate kalıntısına rastlanan meyve ve sebzelerin hepsinde aynı zamanda diğer yasaklı kimyasal; klorpirifos kalıntısının da bulunması. Klorprifos, anne karnındaki bebeğe bile sirayet edebilen özelliğe sahip sinir sistemini tahrip edici bir kimyasal. İkisinin bir arada bulunması, kokteyl etkiyle zararı katbekat artırıyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Sebze ve meyvenin yüzeyindeki pestisitten kurtulmanın yolları

Tarımda kullanılan pestisitler, insan bedenine ‘tepeden tırnağa‘ zarar veriyor. Hiçbir yöntem...

Para cezalarına yeni yıl zammı: Yüzde 43,93

Ticaret ve Enerji bakanlıkları ile EPDK, 6 ayrı kanun...

Şahin Aybek,Köy Enstitüleri’ni iyi anlamadan Kent Enstitüleri’ni kuramayız

Köy Enstitüleri geleneğinden gelen bir eğitimci olarak dünya eğitim...

Et üreticilerinden açıklama: Kırmızı ete zam gelecek mi?

Kırmızı et üreticileri ve kasaplar, yılbaşında ürün fiyatlarında ani...