Uğur Dündar: Durmak yok, kent lokantaları açmaya devam!..

Yerel yönetim seçimlerinin propaganda döneminde, iktidarın adayları İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun başlattığı “Kent Lokantaları” hizmetiyle dalga geçtiler ya, bu küçümseyici tavır, inanın seçimleri kaybetmelerinde çok etkili oldu.

Çünkü o süreçte “Kent Lokantaları”nı gezdim, piyasaya oranla çok düşük bir fiyata karınlarını doyuranların, Ekrem Başkan’a hayır duaları ederek çıktıklarını gördüm.

Şimdi öğreniyoruz ki, Genel Başkanlık, CHP’nin kazandığı tüm belediyelerde “Kent Lokantası” uygulamasının yaygınlaştırılmasını istemiş.

Zira sosyal belediyecilik anlayışının ülkemize özgü bir yansıması olan “Kent Lokantaları”, yoksulların açlıkla mücadelelerinde çok değerli bir işlevi yerine getiriyor.

★★★

Bu nedenle muhalefet partilerinin tüm belediye başkanlarına sesleniyorum:

Siz aldırmayın tepeden bakanlara!..

Dağın dibinde bir tas çorbaya muhtaç o kadar çok insan var ki!.. Arayın, bulun ve ulaşın onlara… İnsanı mahcup etmeden sevindirmek öyle büyük bir sevaptır ki, anlatılamaz.

Şimdi okuyacağınız bu gerçek hikayede olduğu gibi…

★★★

“…Kendime ciğer ve cacık söyledim. Ne kadar paran da olsa, esnaf lokantasını özlüyor insan. Çok geçmeden önümdeki masaya bir baba ile dünyalar güzeli küçük kızı oturdu. Garson babaya ‘‘Her zamanki gibi mi abi’’ diye sordu. “Evet” dedi adam. Ama o anda yüzü kıpkırmızı olmuştu. Sadece küçük bir tas içinde az tavuk suyu geldi masalarına!..

Baktım, üst başları da düzgün değildi baba ile kızının.

Onları çaktırmadan izlerken düşündüm. Acaba neden bir tası bile doldurmayan çorba istediler? Canı mı istemedi babanın yoksa?.. Sorsam, ama ya kızarsa?

Cebimden kalemimi çıkarıp adisyon fişinin arkasına bir şeyler yazdım.

Sonra tatlı söylemek bahanesiyle garsonu çağırdım ve göz kırparak fişi uzattım. Okurken gülümsedi. Hemen kasadaki patronuna verdi. Lokantanın sahibi bana “anladım” dercesine bir işaret yaparak ayağa kalktı.

“Sevgili müşterilerim…” dedi. “Dün benim 20 yıl sonra ilk defa çocuğum oldu. Müsaade ederseniz  bugün yemekler benden olsun. Ama bir koşulum var: Herkes hem çorba içecek, hem yemek seçecek, hem de üstüne tatlı yiyecek. Allah hepinizden razı olsun…’’

★★★

Masalardan bir alkış koptu. Müşteriler kalkıp kendisini tebrik etti. Zaten içeride 7 kişiydik. Kimi tatlı yedi, kimi de pilav istedi.

Ama benim gözüm baba ile kızının üstündeydi. Hiç sesleri çıkmıyordu. Kız yemeğine devam ediyor, babası da küçük küçük ekmekler koparıp onun ağzına atıyordu…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Kahverengi kokarcadan zarar gören üreticiler için borç yapılandırma talebi

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kahverengi kokarcadan zarar gören...

TESK Başkanı: Her yıl 23 milyon ton gıda israf ediliyor

Kuraklık ve iklim değişikliği gibi mevsimsel faktörlerle birlikte gıda...

Fem Güçlütürk: Doktor hobisi olarak meyve sebze

İkisi de profesör olan bir doktor ve bir bahçe...

Şemsa Denizsel: Bir kış salatası: Kereviz

Geçen akşam bir misafir menüsü için yepyeni bir salata...