Tarım sektörü, gıda güvenliği, kırsal kalkınma ve çevre gibi insanlık için hayati alanlarda stratejik bir rol üstlenmektedir. Tarım sektörünün gelişimi, gıda arzı güvenliğimizi sağlamak, kırsal nüfusun refahını artırmak, çevreyi korumak ve iklim değişikliği ile mücadele etmek için zorunludur.
Ne yazık ki, tarım sektörü, günümüzde pek çok sorunla boğuşmaktadır. Bu sorunlardan en önemlisi, tarlada çalışacak yeterli ve nitelikli iş gücü eksikliğidir. Bu durum, hem üretim verimliliğini hem de üreticilerin gelirini olumsuz etkilemektedir.
Üretmek isteyen çiftçilerimiz ve tarımsal işletmelerimiz, tarlada çalıştıracak eleman bulmakta güçlük çekmektedir. Bu sorun, her geçen gün büyümekte ve tarım sektörünün geleceğini riske atmaktadır.
Bu sorunu aşmanın yolu, tarımda yüksek teknolojik hasat makineleşmesine yatırım yapmaktır. Bu, bitkilerin otomatik olarak tanınması, kesilmesi, toplanması ve taşınması işlemlerini gerçekleştiren akıllı makinelerin kullanılması anlamına gelmektedir.
Bu makineler, sensör, kamera, yapay zeka, uydu ve drone gibi teknolojilerden faydalanarak, tarla koşullarını, bitki sağlığını, hastalık ve zararlı risklerini, hasat zamanını ve miktarını tespit edebilmektedir. Böylece, tarımda verimlilik, kalite, tasarruf, sürdürülebilirlik ve rekabetçilik gibi pek çok avantaj sağlamaktadır.