Memura, emekliye…
Asgari ücretliye zam yapıldı.
Ama etkisi uzun sürmüyor.
Her gün bir önceki günü aratıyor.
Dar gelirlinin hesabı belli.
Onların tek derdi ana hatlarıyla şunlar:
En başta ev kirası…
Mutfak giderleri…
Ulaşım masrafı…
Çocukların eğitimi…
“Diğerleri olmasa da olur” diyorlar.
İstemedikleri için değil, mecburiyetten.
MARKETLER
Marketlerin çalışanları…
Hiç boş zamanları yok.
En yoğun işleri fiyat değiştirmek.
Memura, emekliye, asgari ücretliye ocak zammı…
Öncesinde fiyatlar arttı.
Zamlardan sonra bir daha…
Çalışanlarla sohbet ediyoruz…
Onların da çoğu asgari ücretli.
Fiyat değişikliklerinden bıkmışlar…
“Binlerce ürün…
Bazen küçük indirimler oluyor.
Sonra arkasından yüksek zamlar.
Fiyatlarda yaşananların tam tarifi şu:
Bir ayak geri, iki adım ileri…
Temel tüketim ürünleri…
2 yıllık artış en az 5 katı.”
ZAMLAR NORMAL Mİ?
Peki yapılan zamlar normal mi?
Maliyet artışından mı kaynaklanıyor?
Bu konuda sağlıklı veriler yok.
Herkes kendini haklı göstermeye çalışıyor.
Maliyet yükselişleri doğru.
Ama zamlarla orantılı mı tartışmalı.
Çünkü sağlıklı bir denetim ve hesaplama yapılmıyor.
Eskiden belediyeler denetlerdi.
Maliyetler incelenir ona göre fiyat verilirdi.
Şimdi ise “serbest piyasa” var. Kim kimi kazıklarsa…
1 NİSAN SONRASI
31 Mart’ta yerel seçimler gerçekleşecek.
Seçim ekonomisi uygulanacak.
İşaretleri de görünüyor.
Ama 1 Nisan’dan sonra 4 yıl seçim yok.
Neler olacağını kestirmek zor değil.
Alınacak önlemler…
Piyasaları daha da durduracak.
Bunun sonucu üretim düşecek…
İşsizlik artacak…