Badem ve cevize gelen ek gümrük vergileri, sektörde tüketicinin bu ürünlere ulaşmasını güçleştirerek sorun oluşturuyor. Sektör temsilcilerine göre çözüm düzgün üretim planlamalarından geçiyor.
Tarım ülkesi olarak geleneksel bir geçmişe sahip Türkiye, kuruyemiş ve kuru meyve üretimi ile fındık, yer fıstığı, kuru incir, üzüm ve kayısı gibi ürünlerle adından söz ettiriyor. Pandemi sonrasında sağlıklı beslenme eğiliminde yaşanan artış ile besin değeri yüksek alternatif gıdalara yönelen tüketici talebi, kuruyemiş sektörünün büyümesine katkı sağlıyor.
Son 15 yılda tohumları atılan yerli ceviz ve badem bahçeleri olgunluğa erişmek üzere olduğu hatırlanınca katma değer oluşturan tarım ürünleri yetiştirilmesi ve sürdürülebilir üretimde sektörün katkı verdiği görülüyor.
Kuruyemiş sektörü için heyecan uyandıran başlıca dönemin yılbaşı olduğunu söylemek mümkün. Sevdikleri ile keyifli vakit geçirmek isteyen tüketiciler, yılbaşı akşamı için hazırlık yaparken kuruyemiş almayı ihmal etmiyor ve bu özel günde kuruyemişlere yoğun ilgi gösteriyor. Bu ilgi sektöre ciddi oranda bir artış olarak yansıyor.
“Fiyattaki artış yavaşladı”
Kuruyemiş sektörünün lokomotifini ay çekirdeği oluşturuyor. Diğer taraftan ceviz, badem, kaju ve Antep fıstığı gibi nispeten pahalı ürünlerin tüketiminde fiyat belirleyici oluyor. Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜKSİAD) Başkanı Murat Yıldırım, Antep fıstığı fiyatlarının geçen sene perakendede 400-500 lira arasında olduğunu söylerken, 2023’te 600-700 lira bandında oluştuğunu ekledi. Kaju ve bademde bu yıl yaklaşık yüzde 35’lik bir artış olduğu bilgisini paylaşan Murat Yıldırım, “Bu sene ürün fiyatlarındaki artış hızı, 2022’ye göre biraz daha yavaş. Yine de satışların geçen seneye oranla daha yavaş olduğunu söyleyebiliriz” dedi. Dolar bazında kaju, badem ve ceviz gibi ürünlerin son yıllarda çok ciddi derecede düştüğünü ifade eden Murat Yıldırım, karışık kuruyemişlerde bu ürünlerin fındık ve Antep fıstığı gibi ürünlere göre daha fazla tercih edilir olduğu bilgisini paylaştı.