Türkiye’nin tarım ve kırsal kalkınma alanında belirli bir hazırlık düzeyine ulaştığı belirtilen AB Ülke Raporu’nda, tarım politikasının AB ortak tarım politikasının temel ilkelerinden uzaklaşmaya devam etmesi ve Türkiye’nin AB’den tarım ürünleri ithalatını kısıtlamayı sürdürmesine bağlı olarak bu alandaki gerilemenin devam ettiği kaydedildi. Raporda, “Türkiye, kritik seviyelerde çevre ve iklim sorunlarıyla karşı karşıyadır, daha iddialı çevre ve iklim politikalarına ihtiyaç vardır” denildi.
AB Komisyonu’nun 2023 Genişleme Paketi ile birlikte açıkladığı Türkiye İlerleme raporunda, demokratik kurumların işleyişi, yargı kararlarının uygulanması konusundaki eleştirilerin yanı sıra, “demokratik gerilemenin devam ettiği” vurgulanırken, ekonomi, şirketlere ilişkin düzenlemeler, kamu alımları, çevre ve iklim değişikliği, tarım ve gıda güvenliği alanlarındaki eksikliklere dikkat çekildi.
“Piyasa ekonomisinin işleyişine dair endişeler devam ediyor”
Ekonomik kriterlere ilişkin olarak, Türkiye ekonomisinin oldukça ileri düzeyde olduğu, ancak rapor döneminde ilerleme kaydedilmediği belirtilen raporda, şu değerlendirmelere yer verildi:
“Türkiye’nin piyasa ekonomisinin düzgün işleyişine dair ciddi endişeler devam etmektedir. Rapor döneminin büyük bir bölümünde, para politikasının yürütülmesi ile kurumsal ve düzenleyici ortam gibi önemli unsurlarda gerileme olmuştur. Mayıs ayında yapılan milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bu yana yetkililer, daha fazla istikrar odaklı makroekonomik politikalara geri dönmek için bazı adımlar atmıştır. Ekonomik büyüme 2022’de güçlü kalmaya devam etse de Türkiye, ekonomik temellerini zayıflatan ve kırılganlıklarla riskleri arttıran piyasa odaklı politikalardan daha da uzaklaşmıştır. Enflasyon bir miktar düşmüş; ancak para politikasının, reel anlamda son derece negatif kalan ve bir dizi düzenleyici ve ihtiyati tedbirle sürdürülen olağanüstü düşük faiz oranlarına öncelik vermesi nedeniyle, çok yüksek kalmaya devam etmiştir.
“İyi bütçe performansı, artan mali riskleri maskeliyor”
Para politikası, 2023 ilkbaharındaki cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinden sonra sıkılaşmaya başlamış ve makro ihtiyati çerçevenin kademeli olarak sadeleştirileceği sinyalini vermiştir. Cari açık, negatif ticaret hadleri şoku ve parasal olmayan altın ithalatının etkisiyle 2022 yılında GSYH’nin %5,4’üne yükselmiştir. Son yıllardaki nispeten iyi bütçe performansı, artan mali risklerin altında yatan eğilimi maskelemektedir. Yetkililerin mali disipline olan bağlılığı, seçim öncesi bütçe cömertliğine depremle ilgili harcama baskısının da eklenmesiyle 2023 yılında mali tutumun konjonktürel hale gelmesiyle sarsılmıştır. Ancak, seçimlerin ardından mali tutum sıkılaştırılmış ve Temmuz ayında büyük vergi artışlarını da içeren revize bir bütçe kabul edilmiştir.
“Öngörülebilirlik ve şeffaflıktan uzak ortam”
Kurumsal ve düzenleyici ortam öngörülebilirlik ve şeffaflıktan yoksundur ve seçim sonrasında ekonomi politikasının normalleşmesini karmaşık hale getirmektedir. Piyasadan çıkış maliyetli ve yavaş olmaya devam etmektedir. Ancak Türkiye, işletmelere yönelik devlet hizmetlerinin dijitalleştirilmesi konusunda ilerleme kaydetmiştir. Kayıt dışı ekonomi son yıllarda azalmış olsa da, hâlen ekonomik faaliyetlerin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Devletin fiyat belirleme mekanizmalarına müdahalesi devam etmektedir.
Devlet yardımlarının verilmesi düzgün uygulama kurallarından, icradan ve şeffaflıktan yoksundur. Bankacılık sektörü genel olarak istikrarını korumuştur; ancak, çok sayıdaki aşırı karmaşık ve geniş kapsamlı makro ihtiyati ve düzenleyici tedbir nedeniyle finansal istikrara ilişkin zorluklarla karşı karşıyadır. İşgücü piyasası daha da güçlenmiştir; ancak özellikle genç ve kadın istihdamına ilişkin yapısal zorluklar önemini korumaktadır. Bölgesel işgücü piyasası eşitsizlikleri azalmış ve son yılların en düşük seviyelerinden birine ulaşmıştır. Son dönemdeki net asgari ücret artışları konjonktürel olmuştur.
“Türkiye, Gümrük Birliği kapsamındaki yükümlülüklerinden sapıyor”
Türkiye AB içindeki rekabet baskısı ve piyasa güçleriyle başa çıkma kapasitesine ulaşma konusunda iyi bir hazırlık düzeyine sahiptir ve sınırlı ilerleme kaydetmiştir. Mesleki eğitimdeki iyileşmeye rağmen, eğitim sistemi ile işgücü piyasası ihtiyaçları arasındaki uyumsuzluk endişe kaynağı olmaya devam etmektedir. Araştırma ve geliştirme harcamaları, çok yavaş bir hızda da olsa artmaya devam etmiştir ve hâlâ hükümetin hedeflediği düzeyin altındadır. Yatırımlar 2022’de nispeten durgun seyretmiştir. Enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi konusunda ilerleme kaydedilmiş ve yenilenebilir kaynaklardan üretilen enerjinin payı önemli ölçüde artmıştır. Ancak, yenilenebilir enerji üretim sektöründeki yerli içerik şartı ayrımcı bir uygulamadır ve endişe kaynağıdır. Ticarette açıklık daha da artmış; ancak AB ile entegrasyon, yüksek düzeyde kalmasına rağmen düşmeye devam etmiştir. Türkiye’nin AB-Türkiye Gümrük Birliği kapsamındaki yükümlülüklerinden sapması, ikili ticareti engellemeye devam etmektedir.
TÜİK eleştirisi
Türkiye, kamu alımları alanında orta düzeyde hazırlıklıdır ve AB müktesebatına uyum konusunda önemli eksiklikler bulunmaktadır. Türkiye’nin pazarlık usulü ve ayrımcı yurt içi fiyat avantajı uygulamalarının kullanımını artırması ve yerel içeriği destekleyen mahsuplaşmalara izin vermeye devam etmesi nedeniyle rapor döneminde gerileme yaşanmıştır. Türkiye, istatistik alanında orta düzeyde hazırlıklıdır ve istatistik metodolojisini AB standartlarıyla uyumlaştırma çalışmaları devam etmekle birlikte bazı ilerlemeler kaydetmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yıllık ulusal hesapların yayınlanması ve aşırı açık prosedürü bildirimleri için zaman çerçevelerine uyumunu iyileştirmiştir.
Diğer ana veri sağlayıcılarla işbirliğini geliştirmek için ilave adımlar atmıştır. Ancak, Türkiye’nin TÜİK’in güvenilirliğini ve kamuoyunun resmi istatistiklere olan güvenini artırması gerekmektedir.
“Türkiye’nin AB müktesebatına uyumu çok sınırlı kaldı”
Rapor döneminde herhangi bir ilerleme kaydedilmemiş olsa da, Türkiye mali kontrol alanında iyi bir hazırlık düzeyine sahiptir. Kamu İç Mali Kontrol politika belgesi henüz güncellenmemiştir. İç denetimin amacı, yetkisi ve sorumluluğu, bakanlıklarda iç denetim birimlerinin bulunmasına ilişkin yasal bir zorunluluk bulunmaması nedeniyle zayıflamaktadır.
Üyelik yükümlülüklerini üstlenebilme yeteneği bakımından Türkiye’nin AB müktesebatıyla uyumu, çok sınırlı kalmış ve daha çok amaca özel bir temelde sürdürülmüştür.
İç pazar grubu, AB-Türkiye Gümrük Birliği’nin iyi işlemesi ve Türkiye’nin AB tek pazarına entegre edilmesi açısından kilit öneme sahiptir. Bununla birlikte, ticaretin önündeki teknik engeller ve AB ürünlerine karşı ayrımcılık oluşturan şartlar yürürlükte kalmaya devam etmiştir. İşçilerin serbest dolaşımı, iş kurma hakkı ve hizmet sunumu serbestisi alanlarındaki hazırlıklar erken aşamadadır ve müktesebata uyum için hâlâ önemli çaba sarf edilmesi gerekmektedir. Yabancı mülkiyet ve sermaye hareketleri üzerindeki sınırlamalar devam ettiğinden, Türkiye sermayenin serbest dolaşımı konusunda orta düzeyde hazırlıklıdır. Türkiye’nin, kara paranın aklanması ve terörün finansmanı ile mücadeleyi düzenleyen mevzuatında çözüm bekleyen konuları ele almaya devam etmesi gerekmektedir.
“Fikri mülkiyet uygulamaları iyileştirilmeli”
Türkiye, şirketler hukuku alanında önemli ilerleme kaydetmiştir ancak AB müktesebatına uyum konusunda daha fazla ilerleme kaydetmesi gerekmektedir. Türkiye, özellikle mevzuat uyumu bakımından fikri mülkiyet hukuku alanında iyi bir hazırlık düzeyine sahiptir, ancak uygulamada ve icrada iyileştirmelere ihtiyaç vardır. Türkiye’nin rekabet politikası alanındaki hazırlıkları belirli bir düzeydedir. Devlet yardımı alanındaki yasal çerçeve, uygulama kapasitesi ve şeffaflıkla ilgili ciddi endişeler devam etmektedir. Türkiye, finansal hizmetler alanında iyi bir hazırlık düzeyine sahiptir ancak rapor döneminde bankacılık sektörü çalışma ortamı bakımından ciddi güçlükler yaşamıştır. Tüketici ve sağlığın korunması alanında Türkiye iyi bir hazırlık seviyesindedir ancak sağlık (güvenlik) hizmetlerine yönelik gözetim sisteminin güçlendirilmesine ilişkin sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. Sağlık hizmet sunumu sisteminin kapasitesi Şubat 2023’te Türkiye’nin güneydoğusunda meydana gelen depremlerden ciddi ölçüde etkilenmiştir.
Rekabetçilik ve kapsayıcı büyüme grubunda, Türkiye dijital dönüşüm ve medya alanında belirli bir düzeyde hazırlıklıdır. Türkiye’nin bilim ve araştırma alanındaki hazırlıkları oldukça ileri düzeydedir ve Türkiye, raporlama döneminde, özellikle Horizon Europe’a katılması ve programa ilişkin farkındalık ve kapasite arttırma çalışmalarının devam etmesiyle birlikte, iyi ilerleme kaydetmiştir. Türkiye, eğitim ve kültür konusunda orta düzeyde hazırlıklıdır ve özellikle ulusal yeterlilik sistemlerinin uygulanmaya devam etmesi ve bazı AB programlarına daha fazla katılımın sağlanması yoluyla katılımı açısından belirli düzeyde ilerleme kaydetmeyi sürdürmüştür. Şubat 2023’te meydana gelen depremler nedeniyle ülkenin güneydoğusunda eğitime erişim ciddi ölçüde etkilenmiştir.
“Merkez Bankası faiz konusunda siyasi baskıya maruz kaldı”
Ekonomi ile ilgili fasıllarda, Türkiye’nin belirli düzeyde hazırlıklı olduğu ekonomi ve para politikası alanlarındaki gerileme devam etmiştir. Merkez Bankası, son yılların en yüksek enflasyonunu tetikleyen ve enflasyon beklentilerini sarsan, alışılmışın dışındaki para politikası duruşunu gevşetmeye devam etmiştir. Mayıs 2023’teki milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar Merkez Bankası, reel faiz oranlarını ciddi düzeyde negatif tutması yönünde önemli bir siyasi baskıya maruz kalmıştır. Geniş kapsamlı ihtiyati ve düzenleyici tedbirler finansal piyasaların işleyişini bozmuş ve riskleri artırmıştır. Seçimlerin ardından Merkez Bankası para politikasını sıkılaştırmaya başlamış ve yeni hükümet büyüyen mali açığı sınırlandırmak için tedbirler almıştır. Türkiye, işletme ve sanayi politikası konusunda orta düzeyde hazırlıklıdır ve sınırlı ilerleme kaydetmiştir. AB sanayi politikası ilkeleriyle uyumlu olmayan tedbirlere ilişkin önemli zorluklar hâlâ ele alınmamıştır. Türkiye, sosyal politika ve istihdam alanında belirli düzeyde hazırlıklıdır. İşgücü piyasasındaki durum iyileşmiş olsa da sendikal haklar ve etkili sosyal diyalog, kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin ısrarlı seyri ve istihdamdaki cinsiyet uçurumu ile ilgili endişeler devam etmektedir. Şubat 2023 depremleri, etkilenen bölgelerdeki işgücü piyasası üzerinde ciddi bir etki yaratmıştır.
“Ticarette rahatsız edici unsurlar”
Türkiye vergilendirme konusunda orta düzeyde hazırlıklı olmakla birlikte, raporlama döneminde ilerleme kaydedilmemiştir. AB Üyesi tüm Devletler ile vergi alanında bilgi alışverişine imkan sağlaması gereklidir. Türkiye, gümrük birliği alanındaki hazırlıklarını iyi düzeyde tutmuş olsa da, raporlama dönemimde sınırlı ilerleme kaydetmiştir. Öte yandan Türkiye’nin AB-Türkiye Gümrük Birliği kapsamındaki yükümlülüklerinden sapmaları devam etmekte ve ticarette çok sayıda rahatsız edici unsura katkıda bulunmaktadır.
Yeşil Gündem ve sürdürülebilir bağlantısallık grubunda Türkiye, ulaştırma politikasında orta düzeyde hazırlıklıdır. Raporlama döneminde, esas olarak Paris Anlaşması kapsamında ulusal niyet beyanının, ulaştırma azaltım politikalarına ilişkin özel bir bölümle güncellenmesiyle bağlantılı olarak sınırlı ilerleme kaydetmiştir. Türkiye, enerji alanında orta düzeyde hazırlıklıdır ve genel olarak sınırlı ilerleme kaydetmiştir. Yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılması, doğal gaz sektöründeki reformlar ve nükleer [enerji] güvenliğiyle ilgili mevzuat uyumu konusundaki çabalar devam etmiştir. Türkiye, AB için önemli bir transit ülke olmaya devam etmektedir ancak fosil yakıt ithalatı ve nükleer enerji konusunda Rusya’ya bağımlılığını sürdürmektedir. Türkiye, trans-Avrupa ağları konusunda oldukça ileri düzeydedir ve hiçbir ilerleme kaydetmemiştir. Trans-Anadolu boru hattı sorunsuz bir şekilde işletilmeye ve Güney Gaz Koridoru’nun Avrupa bölümüne gaz iletmeye devam etmektedir. AB sınırını İstanbul’a bağlayan öncü konumdaki Halkalı-Kapıkule demiryolu hattının inşası devam etmiştir.
Türkiye, çevre ve iklim değişikliği alanında belirli düzeyde hazırlıklıdır ve raporlama dönemi boyunca sınırlı ilerleme kaydetmiştir. İklim değişikliği alanında Türkiye, Paris Anlaşması çerçevesinde güncellenmiş ulusal katkı beyanını sunmuştur. Kritik seviyelerde çevre ve iklim sorunlarıyla karşı karşıyadır, dolayısıyla daha iddialı ve daha iyi koordine edilmiş çevre ve iklim politikalarına, stratejik planlamaya, ciddi ölçekli yatırımlara ve daha güçlü bir idari kapasiteye ihtiyaç vardır.
“Türkiye, AB Ortak Tarım Politikası ilkelerinden uzaklaşıyor”
Kaynaklar, tarım ve uyum grubunda Türkiye, tarım ve kırsal kalkınma alanında belirli bir hazırlık düzeyine ulaşmıştır. Tarım politikasının AB ortak tarım politikasının temel ilkelerinden uzaklaşmaya devam etmesi ve Türkiye’nin AB’den tarım ürünleri ithalatını kısıtlamayı sürdürmesine bağlı olarak bu alandaki gerileme raporlama döneminde devam etmiştir. Türkiye, AB’ye önemli miktarda gıda ürünleri ihraç eden bir ülke konumundadır ve raporlama döneminde, belirli bir hazırlık seviyesine ulaştığı gıda güvenliği, veterinerlik ve bitki sağlığı politikası alanında sınırlı ilerleme kaydetmiştir. Bu alanda AB müktesebatının eksiksiz uygulanması için halen ciddi çalışmalar yürütülmesi gerektirmektedir. Türkiye, balıkçılık ve su ürünleri alanında orta düzeyde hazırlıklıdır ve balıkçılık yönetimi, denetim ve kontrol konularında bazı ilerlemeler kaydedilmiştir.
Türkiye, bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonu alanında orta düzeyde hazırlıklıdır ve IPA II fonlarının özümsenme sürecinin hızlandırmasında bazı ilerlemeler kaydetmeye devam etmiştir. Türkiye, mali ve bütçesel hükümler alanında belirli bir hazırlık seviyesindedir, ancak raporlama döneminde bu alanda ilerleme kaydetmemiştir.”