Antakya’nın bütüncül ruhunun bir yansıması gibi bir yer burası. Güzelburç Tugay Kasap, Çınaraltı Künefe, Doğan Gülüm ve Jale Balcı hepsi kaybettikleri kentlerinin mutfak kültürünün sürdürülebilirliği için bir aradalar. Aslında onların burada; Nişantaşı’nda açtıkları Güzelburç Antakya’da olmaları, memleketlerindeki kadın üreticilere de bir ışık. Jale hâlâ üreticileri ürünlerini satabileceği doğru platformlara taşıyıp tüketiciyle buluşturan projelerine devam ediyor. Belki rastlayanlarınız olmuştur, depremden bir süre sonra Antakyalı üreticilerin İstinye Park pazar alanındaki kioskta dönüşümlü olarak ürünlerini satmalarına vesile olmuştu ki mayıs ayına kadar devam edecekler. Hatta şimdi bu sistemi başka AVM’lere de taşıyorlarmış.
Üreticilere destek vermek, onlara kazanç kapısı sağlamaktan çok daha öte misyonlar içeriyor. Çünkü onlar satabildikçe üretecek, ürettikçe memleketinde yaşamaya devam edecek, memleketinde kaldıkça şehrin ekonomisine katkıda bulunacak ve yavaş yavaş esnaf dirilmeye başlayacak. İşte o yüzden büyük şehirlerde açılan üretici pazarlarını es geçmeyin. Siz belki evinize birkaç parça bir şey alacaksınız, diğer yandan onlar birkaç restoranla anlaşacak ve kendine bir sirkülasyon yaratacak.