Fem Güçlütürk: Turşu suyunuz hangi çeşmeden?

Yapandan dinlediğinde çocuk oyuncağı, alıştığın lezzeti yakalamak istediğinde ise hayal kırıklığı olan fermantasyon işini, konunun ehlinden öğrendim. Artık filtre edilmiş şehir suyuyla ‘bilimsel’ sirke yapıyorum.

Domingo Bkz Yayıncılık’tan çıkan, Merlin Sheldrake’in yazdığı, 2021 Kraliyet Akademisi Bilim Kitabı Ödülü almış Saklı Dünya kitabı elime ulaştığında artık minik canlılar ve dünyanın çoğunluğunu oluşturan mantarlar konusuna dalmanın vaktinin çoktan geldiğini anladım. Şiirsel Taş’ın mükemmel çevirisiyle inanılmaz bir kitaba kavuştum, muazzam bir dünyaya açılan bu bilgi serüvenine gark oldum. Bitkilerle çalışırken, genellikle bitkileri hasta edenleriyle karşılaştığım, mutfak alışverişi yaparken trüfüyle, kuzugöbeğiyle, çıntarıyla meyvesini yediğim mantar dediğimiz canlı türünü bir miktar tanımaya başladığım için çok mutluyum. Kitabı altını çize çize, notlar ala ala okuyorum.

Tam da minik canlıların dünya tarihinde neleri değiştirdiğini, tüm yer altının Avatar filmindeki gibi mikorizalarla birbirine nasıl da bağlı olduğunu, bir yer altı ağı oluşturduğunu düşünürken İstanbul Permakültür Kolektifi, doğa takvimindeki ihtiyaçları bildiği için imdadıma yetişiyor. Baharda çiçekler arasında acaba bunlardan hangisi yenir, hangisi içilir diye koşuştururken, hop hemen bir atölye çıkıyor karşıma. Yenilebilir çiçekler atölyesi ya da bitkilerden tentür yapımı. Sonbaharda elmalar, incirler, hünnaplar dalları tartarken, gelsin fermantasyon atölyesi. Hani algoritma aramalarımızı takip edip önümüze ilgili konuları çıkarıyor ya, işte İstanbul Permakültür Kolektifi de ekolojik konularda böyle, tam da aradığım atölyeleri düzenliyor. Kendime ayırdığım eğitim bütçesinin büyük çoğunluğunu konusunun en iyisini bulup anlaştıkları bu online atölyelerde kullanıyorum.

Bilimsel sirke işine giriştim

Lafı uzatmayayım, geçenlerde annem “Doğal elma sirkesi al bana” diye tutturmuş, geçenlerde kaleme aldığım kişisel bakım ürünlerinde pek sevdiğim yerel marka Crocus Naturals’tan Çiğdem, “İstesem terliğinden bile sirke yapabilirim” demişken beni bir merak sarıyor. Kendi bahçemde elma ağacı yok. Kırsala taşındığım yıllarda daha komşularımı semirmeye başlamak için yüz bulamamışken pazardan elma almış ve kendimce sağdan soldan, köyden duyduklarım, izlediklerimle sirke yapmaya, birkaç defa da yoğurt, turşu işine kalkışmıştım. Gel gör ki az sayıda tesadüfi başarı ama çoğunlukla fiyasko yakamı bırakmadı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Kırmızı ette fiyatlar düşecek! Bakanlık büyükbaşın ardından kuzu ithalatı için düğmeye bastı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vatandaşın kırmızı ete beklediği fiyatlarla...

Pirinçte yaşam maliyetine baskı oluşturabilecek fiyat artışı! Japonya 18 yılın zirvesinde

Japonya Tarım, Orman ve Balıkçılık Bakanlığı açıklamasına göre, 60...

Ömer Fethi Gürer: Et ithalatıyla piyasanın dengesi bozuluyor, üretici emeğinin karşılığını alamıyor

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçi Hasan Erdal'ın...

Murat Ülker “Gıda verimi dünyada yaklaşık yüzde 21 azaldı”

Türkiye Gıda Sanayii İşve­renleri Sendikası (TÜGİS) ve Sürdürülebilirlik Akademi­si’nin...