Bir tek etiketler bağırıyor artık pazarda. Bamya 100 lira, barbunya 70 lira, fasulye 60 lira, ıspanak 35 lira! Patates-soğan tezgâhlarında 2 kilo alana hiç rastlamadım, hep 1 kilo… “Geçen yılı mumla arıyoruz” diyen kadınlara ‘Filenin Sultanları’nı soruyorum. “Çok sevindik. Ama biz de bu pahalılıkta fileyi doldurmak için en az onlar kadar mücadele ediyoruz” diyorlar.
T-24’teki yazılarını hiç kaçırmadığım Tuğrul Eryılmaz geçen cuma bir karikatür paylaşmıştı, şu notla: Filenin Sultanları Türkiye’ye gerçekten çok güzel bir hediye verdi. Tabii ki biz de bütün yüreğimizle onları kutluyoruz, ama lütfen evlerini döndüren öbür filenin sultanlarını da unutmayalım…” Karikatürde iki ev hanımı vardı, ellerinde neredeyse boş fileleriyle!.. İşte o boş fileler zafer sarhoşluğundan Türkiye’nin gerçeklerine döndürdü beni.
İki yılda fiyatlar 3’e, 4’e katlanmış!
Biraz utandım da açıkçası… Tamı tamına iki yıl olmuş çarşı-pazar izlenimi yazmayalı. Üstelik o günden bu yana sebze-meyve fiyatları en az yüzde 200-300 pahalanmışken. Hatta çok daha fazla… Dolapdere Pazarı’nı dolaştıktan sonra “Pazar esnafı fiyat söylemeye utanıyor!” başlığıyla bir yazı yazmıştım. O zaman fasulye 10 liraymış şimdi 60 lira, bamya 22 liraymış şimdi 100 lira, muz 15 liraymış şimdi 60 lira, elma 6 liraymış şimdi 25 lira…
Yine Dolapdere Pazarı’ndayım. Zira en ucuz pazarlardan biri. Üstelik Yenişehir, Kasımpaşa ve Kurtuluş’tan gelen de var, Cihangir’den gelen de… Benim gözüm fileyle alışverişe çıkanlarda… Millet fileyi unutalı çok oldu malum, varsa yoksa o plastik poşetler, ama tek tük de olsa fileyle gelenler var. Konumuz ‘öbür filenin sultanları’ ya, öncelik onlarda… Şanslıyım, Tarlabaşı tarafından pazara girer girmez karşıma bir anne, kızı ve iki torunu çıkıyor.
Bir meyve tezgâhının başındalar. Çocukların beslenme çantasına koymak için kilosu 25 liradan 1 kilo elma alıyorlar. Ellerinde de siyah bir file… 53 yaşındaki anneanne Ayşe Kurt’a “File kaça doluyor?” diye soruyorum. Önce bir hesap yapıyor, sonra cevaplıyor: “Bu file 215 lira tuttu, ama iki gün bile yetmez. İçinde karın doyuracak bir şey yok! 1 kilo mantar var, kilosu 60 liradan. 3 kilo şeftali var, kilosu 35 liradan, ama 100 lira verdim, 5 lira pazarcının ikramı… 1 kilo mandalina, kilosu 20 liradan ve 1 kilo da armut, onun da kilosu 35 lira. Ben böyle pahalılık görmedim. Hiç bu kadar zor bir yıl geçirmemiştim” diyor Ayşe Hanım.