İrfan Donat: Çiftlikteki 1 kilo çipura için denizden 5.7 kilo balık lazım

Türkiye’de sofraya gelen balıkların sadece yüzde 40’ı denizlerden avlanıyor, geri kalanı çiftliklerde yetiştiriliyor. 2000’lerde bu oran yüzde 90’dı. Ama balığı balığa yedirdiğimiz bu sistem ne kadar sürdürülebilir?

Denizlerde avlanma sezonu 1 Eylül’de başladı. Biz de yeni sezonla birlikte denizlerdeki son durumun fotoğrafını çekelim istedik. Ancak ortaya çıkan fotoğraf pek iyi değil. En azından veriler ve verileri yorumlayan bilim insanlarının görüşü bu yönde.

Yapılan işler doğruysa 300 bin ton nereye gitti

Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı son istatistiklere göre, Türkiye’de 2022’de 850 bin ton civarı üretim gerçekleşti. Bunun yaklaşık 515 bin tonu yetiştiricilikten sağlanırken, sadece 335 bin tonu avcılık yoluyla elde edildi. Bir başka deyişle Türkiye’de balıkçılığın yüzde 60’ı artık “çiftlik balıkçılığı” diye tabir edilen yetiştiricilik usulüyle sağlanıyor. Sadece yüzde 40’ı denizler ve iç sulardan avcılık yoluyla elde ediliyor. Peki, filmi 20 yıl geriye sardığımızda nasıl bir tablo çıkıyor?

2002’de 628 bin tona yakın toplam üretimin yaklaşık 567 bin tonu avcılık, geri kalan 61 bin tonu ise yetiştiricilikle elde ediliyordu. Yani avcılığın oranı yüzde 90, yetiştiricilik ise sadece yüzde 10 seviyesindeydi.
Yıllar içinde avcılık hızlı bir şekilde azalırken yetiştiricilik aynı hızda arttı. Akıllara şu soru geliyor: Bu trend sürdürülebilir mi? Bilim insanlarına göre hayır.

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı hızlı artışın yarattığı tehlikeye dikkat çekerek, “Balıkçılık yönetiminde rotayı acilen değiştirmeliyiz” diyor.
Gerekçesini ise şu soruya bağlıyor: “Eğer balıkçılık doğru yönetiliyor ve doğru işler yapılıyorsa 2000’lerde avcılık yoluyla denizler ve iç sulardan 600 bin ton balık elde edilirken, 2023’ün sonuna yaklaştığımız şimdilerde neden 300 bin ton seviyelerindeyiz? Diğer 300 bin ton balık nereye gitti?”

Mustafa Sarı

Haklı ve yerinde bir soru…

Bu noktada karşı bir argüman olarak birilerinin, “Hiç merak etmeyin. Sizlerin ihtiyacı olan balıkları biz çiftliklerde üreteceğiz; sofranıza ucuz ucuz koyacağız” diyeceğini belirten Prof. Dr. Sarı, buna kimsenin inanmaması gerektiğini savunuyor: “Çiftliklerde yetiştirdiğimiz balıkları aslında doğadan avladığımız balıklarla besliyoruz. Çünkü çiftlikte yetiştirdiğimiz balık türleri çipura, levrek, alabalık ve somon… Bunların hepsine yem fabrikalarında üretilen suni yemler veriliyor. Bu yemlerin içerisinde büyük oranda balık unu ve balık yağı olmak zorunda.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Kırmızı ette fiyatlar düşecek! Bakanlık büyükbaşın ardından kuzu ithalatı için düğmeye bastı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vatandaşın kırmızı ete beklediği fiyatlarla...

Pirinçte yaşam maliyetine baskı oluşturabilecek fiyat artışı! Japonya 18 yılın zirvesinde

Japonya Tarım, Orman ve Balıkçılık Bakanlığı açıklamasına göre, 60...

Ömer Fethi Gürer: Et ithalatıyla piyasanın dengesi bozuluyor, üretici emeğinin karşılığını alamıyor

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçi Hasan Erdal'ın...

Murat Ülker “Gıda verimi dünyada yaklaşık yüzde 21 azaldı”

Türkiye Gıda Sanayii İşve­renleri Sendikası (TÜGİS) ve Sürdürülebilirlik Akademi­si’nin...