Türkiye’de teknoloji ilerlerken tarımda dışa bağımlı hale getirildi. Yabancıya satılan arsalar, kontrolsüz göç, sığınmacılara tanınan özgürlüklerle destekler nedeniyle tüketime, gıdaya erişim çoğaldı, vergiler arttı. Anadolu’da genç kalmadı. Çalışacak işçi bulmak zorlaştı. Buğday çiftçinin elinde kaldı. Çiftçi geçen sene 7 lira olan buğdayı 6 liradan satmaktan zorlandı. Çiftçiye destek değil alım ve fiyat garantisi verilmelidir. Ülkemizde buğday üretimi güvene ve fiyat istikrarına bağlıyken hasattan sonra fiyat asla verilmez. Çiftçinin mazot ihtiyacının yüzde 50’sini, gübre ihtiyacının yüzde 70’ini devlet karşılamalıdır. İlaç ihtiyacının ise tamamı karşılanmalıdır.
Kurtuluş savaşında bile ektik, biçtik Türk milletini besledik. Konya ovası ve güney doğu bile dünyanın gıda ihtiyacını karşılamaya yeterdi. Bu ülkede tarım, hayvancılık vardı. Kendi kendine yeten yedi ülkeden biriyken şimdi her şey ithal ediliyor. Silolarda yabancı ülkelerin tahılları var. Bir zamanlar adeta tahıl ambarı olarak anılan Türkiye, artık tarımsal ürünlerini Rusya başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinden temin ediyor.
Çin’den Bulgar’dan sarımsak, Meksika ile Hindistan’dan nohut, Rusya’dan buğday, arpa, mısır, soya, çavdar, ayçiçeği yağı, tereyağı, mısır yağı, şeker. Çin, Arjantin, İtalya, Yunanistan, Hindistan, Ukrayna, ABD, Myanmar gibi ülkelerden pirinç. Elma, turunçgiller, üzüm, armut, domates, ayva, eriğin yanı sıra Kosta Rika’dan kavun, İspanya’dan marul, İtalya’dan ıspanak, İran’dan karpuz. Rusya, Sırbistan ve Romanya gibi ülkelerden mısır olmak üzere yüzlerce ülkeden yüzlerce gıda ihraç ediliyor.
Türkiye, pancar üretiminde dünyada önemli bir ülke iken, yanlış özelleştirme ve şeker satış politikaları nedeniyle ithal edilmeye başladı. Üretim günleri mazi oldu. Pancar da o günleri yaşayan bir işçinin anılarında kaldı:
“1970’li yıllarda İsviçre şekeri Türkiye’den alırdı. Bir kilo kesme şeker 75 kuruştu. Şeker Fabrikasında kampanya döneminde geçici olarak pancar muhasebesinde çalıştım. Pancar kamyonları fabrika önlerinde sıralanır, alımları beklerlerdi. İnsanlar yorgun ama mutlulardı. Fabrikaların bulunduğu yerlerde; sinema, spor salonları, lokaller, ilkokul, lise, lojmanlar, parklar vardı. Buralarda çalışanlar büyük aileydi. Mutlu toplumdu. Küspe, melas hayvancılık içinde önemliydi. Pancardan pekmez de yapılırdı.