Önceki yazıyı kır-kent muhalefetini örgütlemede bu düzlemdeki emek hareketleri arasında kurulacak bir ittifakın önemine işaret etmekle yetinerek sonlandırmıştım. Kuşkusuz kır ve kent düzlemi dediğimizde sosyal/mekansal/siyasal özneler, ölçekler gibi irdelenebilecek birçok unsurdan söz ediyoruz. Örgütlenme üzerine düşünürken nelere bakılabileceğine, sorun alanlarına, imkan ve kısıtlara dair bir perspektif giriş niteliğinde olan bu tartışmayı kendi meşrebimce ve elbette mevcut kaynaklardan faydalanarak açmaya çalışacağım.
Bu çerçevede önceki yazıdan açılması gerektiğini düşündüğüm önemli bir başlık Borras’ın sözünü ettiğim makalesindeki kırsal alandaki emekçi sınıfları ve sosyal gruplara dair detaylar¹. Zira örgütlenme sorusunun en önemli aksını şüphesiz ki özneler oluşturuyor. Bu anlamda ister örgütlü olsun ister olmasın kırsal alandaki emekçilerin ve sosyal gruplarının tümünün sol bir muhalefet ekseninde değeri olduğundan hareketle bir döküm yapmanın hem kırsal-mekansal ölçeği anlamak ve hem de burayla kurulacak ilişki açısından değerli bir niteliği olacağı su götürmez.
Hatta Borras, “her ne kadar teorik olarak anlamlı da olsa ‘köylü-işçi ittifakı’ veya ‘emekçi sınıfların ittifakı’ gibi jenerik terimlerin” ötesine geçecek böylesi bir somutlamanın, “sınıfların ittifakını politik örgütlenmeler için daha elle tutulur ve işlenebilir hale getirmeye” yarayabileceğini vurguluyor ki buna da katılmamak mümkün değil.
Elbette Borras’ın bu kümelemeyi yaparkenki sahasının Türkiye olmadığını ve yerellerin kendilerine özgü gerek tarihsel gerek sosyal, iktisadi vb değişkenleri olduğunu akılda tutmak da önemli. Bu anlamda esasan Türkiye özelinde kırsal alandaki emekçi sınıflar ve sosyal gruplar profilinin çıkarılmasının da örgütlenmeye ilişkin çabaları geliştirici bir katkı olacağını söylemek gerekiyor. Her ne kadar tarımsal alana dair birçok çalışma olsa da, kırsalın hızlı dönüşümü de hesaba katan bir tür profilin eksikliğini koruduğu söylenebilir.