Eskiden tarım ürünleri konusunda kendi kendimize yeten hatta ihracat yapan ülke iken günümüzde başta bakliyat ürünleri olmak üzere birçok gıda ürünlerini ithal eder duruma geldik. Gıdada enflasyon oranları da sürekli yükselerek TÜFE’yi geride bırakmaya devam ediyor. Bu yıl gıda fiyatları yıllık %61 oranında arttı.
İthalat en başta fiyat rekabetini sağlamanın yanında ülkemizde az üretildiği için ihtiyacımızı karşılayamayan ürünler için yapılmaktadır. Hükümet ithalat konusunda bazı ürünlerde kota veya ek vergi koymak, mevcut vergileri kaldırmak gibi yasal önlemler alabilir. Örneğin zeytinyağının ihtiyacı karşılamamasından dolayı geçtiğimiz günlerde üç ay ihracatı yasaklandı.
Tarım sektöründe dünyada fiyatların düşmesine rağmen bizde fiyatlar sürekli yükselmektedir. Bunun sebebi sıkı ve sürdürülebilir bir tarım politikamızın olmayışıdır. Çiftçiye verilen destekler tekrar irdelenerek kapsamı genişletilmelidir. Öncelikle tohum, gübre, zirai ilaç, mazot gibi üreticinin temel ihtiyaçlarından KDV ve ÖTV alınmamalıdır.
Sıkı ve sürdürülebilir tarım politikası uygulaması, öncelikle yerel yönetimler vasıtasıyla ekim alanlarının tespiti yapılarak buralara ne ekileceğine ne kadar ekileceğine devlet desteği verilerek çiftçi yönlendirilmelidir. Günümüzde tarım üreticileri bir takım kendine göre tahminler yaparak ekim yapmaktadır. Örneğin bu yıl domates yüksek gelir elde edip, biber düşük fiyatla satıldı ise; önümüzdeki yıl domates üreticileri çoğalırken biber üreticileri azalabilmektedir. Bu durumda arz ve talep kanununa göre domates arzı çok olduğundan fiyatlar düşmekte, üretici kazanç elde edememektedir. Biber ise az ekildiği için arzı da düşük olduğundan fiyatlar yükselmektedir. Dolayısıyla ülkemizin gıda ihtiyacı ve ihracat miktarı belirlenerek belirli bir üretim programı uygulanmalıdır.
Ülkemizde tarım üretici fiyat enflasyonu her ay TÜİK tarafından kamuoyu ile paylaşılan TÜFE oranından yüksek gelmektedir. Grafikte de görüldüğü üzere haziran ayına kadar baz etkisiyle tarım enflasyonu düşme eğiliminde iken temmuzda yükselişe geçmiştir. Yani önümüzdeki süreçte gıda enflasyonu yükselmeye devam edecektir. TC Merkez Bankası Başkanımız Sn. Hafize Gaye Yılmaz’ın da açıklamaları veya %22,4 olan 2023 yılı sonu enflasyon hedefini %58 olarak revize etmesi genel olarak fiyatların yüksek seyredeceğinin sinyalidir.
Tarım girdi fiyatlarının yüksek seyretmesi, üreticilerin gelirlerinin giderlerini karşılayamaz duruma gelmesi; çiftçilerimizden bazılarının ekim alanlarını boş bırakmasına sebep olmuştur. Geçtiğimiz temmuz ayında başta akaryakıt ürünleri olmak üzere art arda gelen zamlar en çok tarım üreticilerini etkilemiştir. Dolayısıyla ekim yapılmayınca gıda ürünleri ithalatı da artış göstermekte, yüksek seyreden döviz kurları nedeniyle ithalatın bedeli de fiyatlara yansıdığından gıda enflasyonu yüksek çıkmaktadır.