Çocukken okulda öğrendiğimiz şarkıyı hatırlayan var mı?
Tohumlar fidana / Fidanlar ağaca / Ağaçlar ormana / Dönmeli yurdumda
Yuvadır kuşlara / Örtüdür toprağa / Can verir doğaya / Ormanlar yurdumda
Bir tek dal kırmadan / Ormansız kalmadan / Her insan bir fidan / Dikmeli yurdumda
Yuvadır kuşlara / Örtüdür toprağa / Can verir doğaya / Ormanlar yurdumda…
Akbelen’de yaşananlar ilk değil. Yırca’da zeytin ağaçlarımız, Cerattepe’de, İkizdere’de, Kazdağları’nda, İstanbul’da madenler, taş ocakları, dev havaalanı, enerji santralleri için ormanlarımız kesildiler. Çocuk şarkısı diyip geçmeyin, küçük yaştan itibaren nesillere aktarılan bilinç ve kavrayış yani bir kültür birikimi için masallar ve şarkılar önemlidir. Şu naif şarkının sözleri koca bir makaleye bedel oysa. Kavrayabilecek bilgisi, öngörüsü ve vicdanı olana tabi.
Yok ettikleri ormanlarla çölleştikçe kaderimiz bizi bu kadere mahkum edenlerin kaderiyle bir olacak. Türkiye Yale Üniversitesi Çevre Performansı endeksinde 2 yılda 33 basamak gerileyerek dünya genelinde 99. olmuş. Doğa ve yaban hayatı koruma kategorisinde ise 180 ülke içinde 177. sıradayız. Çeşitli kriterler üzerinden yapılan değerlendirmede iç savaş, savaş, ve diğer felaketlerle mücadele eden ülkelerin bile gerisinde yer alıyor ülkemiz.
Milyonlarca ağaç keserken bir yandan da ağaç dikmekle övünen iktidarın doğa katliam protokollerinde yandaş firmalarla “ağaçlandırma iş birliği protokolü” gibi karşılığı ve anlamı olmayan bir protokol de bulunuyor. Akbelende yaşam ve doğayı savunanların haklılığı yürütmeyi durdurma kararıyla hukuki anlamda bir kazanımla kanıtlanırken, direnişçilere hunharca saldıranların “görevli” medya kanallarından istatistikler servis edilmeye başladı. Meğer; “başkan” RTE öncülüğünde başlatılan, “fidan dikme kampanyası” kapsamında cumhuriyet tarihi rekoru kırılmış! 19 yılda 6 milyar 502 milyon 235 bin adet fidanın toprakla buluşturulduğu kampanyanın rakamları Akbelen’de “sözde çevre hassasiyetiyle” yürütülen provokasyona en güzel cevap olmuş! Orman yangınları, erozyon ve kuraklığa karşı mücadele için Orman Genel Müdürlüğü’nce 1946’da başlatılan fidan dikim seferberliği sonucunda sadece AK Parti döneminde toprakla buluşan fidan sayısı, 56 yılda dikilen fidan sayısını ikiye katlamış!
Bu çok başarılı ve tarafsız(!) haberle hem Cumhuriyet’le mücadele pekiştiriliyor, hem Akp öncesi tüm hükümetler boşa düşürülerek en “kahraman” başkanın yağmacılara teşviki ve desteği görünmezleştiriliyor. Ülkede yangın ve afetler dışında ağaç katliamı olmadığı izlenimi yaratılıyor. Yok olan ağaçların failleri hizmetleri için alkışlanıyor. Akbelen’de kesilen ağaçların yerine de zaten Limak ağaçlar dikecek. Sorun yok yani. Asayiş bu “Gezici” işgüzarlar olmasa nasıl da berkemal olacak.
İklim krizi ile mücadelenin önemini, orman eko sistemi ile ağaçlandırmanın farkını, yeni dikilen fidanların çoğunun kuruduğunu, yeşermeden yok olduğunu, hayata tutunabilenlerin yok edilenler ile eşit fayda sağlaması için kaç yıl geçmesi gerektiğini, yurtsuz kalan canlıların ekosistemde yarattığı hasarı, fidan temininin yeni bir rant kapısı olarak yandaş ihalelere olanak verdiğini anlatmayacağım. Öyle çok söyledim ki siz bunalacaksınız artık benden.