Ordu ve Trabzon arasında sıkışıp kalmış, yatırımlardan da pek nasiplenmemiş bir kent Giresun… Fındığı meşhur, meşhur olmasına da hep bir atılım hayali var bu şehirdekilerin. Kimisine göre ‘her şey eksik olduğu ama hiçbir şey lazım olmadığı’, kimisine göre de ‘uzaktayken özlenen, içindeyken kafayı yediren’ memleket Giresun…
Thabai Kralı Athamanas’ın, Nefele adlı karısından iki erkek çocuğu olur. Sonraki yıllarda ikinci kez evlenen Kral, çocuklarını kurban ederse ülkesinin kıtlıktan kurtulacağına inandırılır. Bunu öğrenen anne Nefele, çocuklarını bulut ve buğuya sararak uçan altın posta bindirir ve onları Karadeniz’e doğru gönderir. Çocuklardan biri, Çanakkale Boğazı’nda fırtınaya tutularak ölür; diğeri, yoluna devam eder ve mitolojik kişilerce Çanakkale Boğazı ile Kafkasya arasında bir yere saklanır. Herakles döneminde aralarında Güç Tanrısı Herkül’ün de bulunduğu bir grup yiğit, altın postu ele geçirmek amacıyla Karadeniz’e açılır. Bir sürü serüven yaşadıktan sonra, altın postun orada olduğuna inandıkları Aretias Adası’na gelirler. Ancak adada onları ejderha yapılı kuşlar karşılar. Herkül’ün daha önce Stymphales Gölü çevresinden kovduğu kuşlar buraya yerleşmiştir. Kuşlar, tüylerini ok gibi fırlatarak saldırıya geçer. Argonautlar kalkanlarıyla kendilerini korumaya çalışsa da bir arkadaşlarını yitirirler. Sonunda kuşları öldürür ve altın postu aramaya koyulurlar. Bulamayınca da adayı lanetleyerek ayrılırlar.
AMAZONLARIN DA YAŞADIĞI ARETIAS
İşte bu ada, Giresun’un açıklarında bulunuyor. Hatta 1984 yılında Kaptan Tim Severin yönetimindeki araştırma ekibi, Herkül ve arkadaşlarının bu efsanevi yolculuğunu tekrar canlandırmak için Argo gemisinin aynısını hiç çivi kullanmadan yaptırmış ve kürek çekerek Giresun (Aretias) Adası’na gelmişler. Amazonların da yaşadığına ve çiftleşmek istedikleri erkekleri götürüp sonrasında öldürdüklerine inanılan, hakkında birçok efsane bulunuyor. Doğal güzellikleriyle gerçekten büyüleyici bir yer… Kıyıdan 1.6 kilometre açıkta ve kırk bin metrekare alana sahip… Göçmen kuşların da uğrak yeri olan adaya günübirlik seferler düzenleniyor. Giresunlular, adanın turizme açılmasıyla kirlenmesi ihtimalinden ve kuşların özellikle yumurtlama dönemindeki gürültüden endişe duyuyor. Savaş Tanrısı Ares adına yapılan tapınak kalıntılarının, surların, tarihî fıçıların olduğu ada, Doğu Karadeniz’de Antik Çağ’da ve Orta Çağ’da yerleşime sahne olmuş tek ada… Yalnız Giresunlular da (Valilik sayfası dâhil) bu adanın Karadeniz’deki tek ada olduğunu iddia ediyor ama onlara kötü bir haberim var: Kocaeli açıklarında bir de Kefken Adası var!
‘HER ŞEY EKSİK, HİÇBİR ŞEY LAZIM DEĞİL’
Doğu Karadeniz’de yer alan Giresun, iki büyük şehir Ordu ve Trabzon arasında sıkışmış durumda ve yatırımlardan da pek nasiplenmemiş. Diğer komşuları ise Sivas, Gümüşhane, Erzincan… Kent merkezi denize doğru uzanan bir yarımada üzerinde kurulmuş. Düşünüyorum da çocukken haberlerde yol çalışmaları ile ilgili bilgiler verilirdi ve Giresun’un adını bazen bu bültenlerde duyardık: “Giresun ve Şebinkarahisar yolunun bilmem neresinde yol yapım ve bakım çalışmaları devam etmektedir.”