Buğday Diplomasisi tüm dünyanın ağzının tadını kaçırmaya devam ediyor. Rusya tekrarlayan periyotlarla dünyayı açlık silahıyla tehdit ediyor. Bu yılı anlamak için geçmişi özetleme, geleceği tasavvur etme zorunluluğu doğuyor.
El Nino kaynaklı sıcaklıklar, iklim krizinin tarıma etkileri derken “Karadeniz Tahıl Koridoru” diplomaside tarımın önemini ortaya koyuyor.
Türkiye son yılların en önemli buğday krizini yaşarken Karadeniz Tahıl Koridoru yoksul ülkelere Türkiye eliyle umut olmaya devam ediyor. Koridordan yoksul ülkelere can suyu göndermeye çalışan Türkiye yurt içinde çiftçinin yaşadığı son yılların en büyük tarım sorununa kulak tıkamış gibi duruyor.
Sorun Yok Tüm Buğdayı Alacağız
Tahıl fiyatlarının açıklanması üzerinden bir ay geçse de serbest piyasada fiyatlar hala diplerde. TMO yüksek fiyattan alacağı buğdayı satamayacağı için randevu sistemini bahane edip mümkün olduğunca buğday almamaya çalışıyor. 9.25’ten aldığı onca buğdayı hangi sanayiciye satacak, merak konusu hadi sattı sanayici o buğday ile nasıl un yapıp ta un ihraç edecek.
Buğday üreten çiftçinin son bir yılı boşa gitti. Çiftçi gibi özellikle küçük un fabrikaları da buğday alacak finansmana erişemiyor. Geçtiğimiz hafta sektörün önemli temsilcileri bakanlıkla görüşmeler yaptı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek çiftçiye de, fırıncıya da, uncuya da finansman yok dedi. Başınızın çaresine bakın artık işler Ortodoks…