Dünya nüfusunun artması, protein kaynağı balığa olan talebi de artırıyor. Diğer yandan balık çiftlikleri de kirliliğe yol açıyor. Ancak dünyanın her yerinde karada balık üretmeye imkan veren ve kirliliği azaltan yeni teknolojiler, sürdürülebilir birer örnek olarak ümit vaat ediyor.
Sağlıklı beslenme denince akla ilk gelen protein kaynağı balık. Protein, Omega 3, vitamin ve mineral bakımından zengin olan balık gıda ihtiyacını gidermek açısından önemli bir yere sahip. Ancak her geçen gün artan dünya nüfusu ve talep nedeniyle geleneksel balık yetiştiriciliğinin çevreye verdiği olumsuz etkiler tartışılıyor. Uygun teknoloji ve talimatlarla işletilmediğinde su ürünleri işletmeleri su kaynaklarının doğal dengesinde olumsuz bir etki oluşturuyor. Ancak Ras adı verilen kapalı devre sistemler bu sorun için bir çözüm olarak görülüyor.
Fiyorttaki çiftlik
Bunlara bir örnek Norveç’in kuzey kıyılarında bulunuyor. Norveç’in Kuzey Kutup Dairesi’nin ötesindeki engebeli, soğuk kıyıları genellikle birincil tarım arazisi olarak düşünülmez. Ancak Skjerstad Fiyordu kıyılarındaki çıkmaz bir yolun çok aşağısında, dünyanın en gelişmiş çiftliklerinden biri olan Salten Smolt’ta, hububat veya inek yetiştirmek yerine balık üretiliyor. 7 bin metrekarelik alandaki ana binada, her yıl 8 milyon Atlantik somonu üretme kapasitesine sahip tanklar bulunuyor.
Deniz ürünleri dünyadaki protein alımının yaklaşık %17’sini oluşturuyor (Asya ve Afrika’nın bazı bölgelerinde bu sayı %50’ye yakın.) Zengin ülkeler kulübü OECD, nüfusun ve gelirlerin artması nedeniyle, 2020’de 158 milyon ton olan küresel balık tüketiminin 10 yılın sonunda 180 milyon tona ulaşacağını tahmin ediyor. Dünya Bankası’nın tahmini ise, dünyada balıkçıların kapasitenin yüzde 90’nının üzerinde avlandığı yönünde.