2023 sonuna kadar 500 bin hektar tarım arazisi toplulaştırmaya hazırlandıklarını anlatan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, tarımsal üretimin planlanmasını, Ankara’da masa başında yapmadıklarını vurguladı. Su Kanunu hazırlayan bakanlık Mera Kanunu’nu ise değiştirecek.
Navlun, işgücü, mazot, gübre, ilaç, su, elektrik gibi girdi maliyetlerindeki artış nedeniyle yükselişi durdurulamayan gıda fiyatlarına, tarım iktisadı teorisyenlerinin yüzyıllardır anlattığı ‘Kent Tarımı Projesi’yle çözüm aranacak. Proje kapsamında, biri dünyanın en büyüğü olmak üzere 100 Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TDİOSB) kurulacak. TDİOSB’ler için jeotermal enerji ağırlıklı olmak üzere, güneş ve rüzgar enerjilerinden faydalanılabilecek bölgeler tercih edilecek. Medya kuruluşlarının Ankara Temsilcileri ile buluşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bakanlığın projelerini anlattı. Bakan Yumaklı, “Üretim yerlerini tüketim yerlerine yaklaştırarak, özellikle nakliye ve uzun mesafelerden kaynaklı zayiat kalemlerini azaltmak istiyoruz. Aynı zamanda üretimin tamamında yenilenebilir enerji kaynaklarımızı harekete geçirerek, maliyeti düşürmek istiyoruz. Bu özelliklere sahip 100 lokasyonda, kısa süre içerisinde TDİOSB’ler kurmayı planlıyoruz. Bugüne kadar 39 ilde 41 TDİOSB’ye, bakanlığımız tarafından tüzel kişilik kazandırıldı. Bunların 10’unda altyapı çalışmaları tamamlandı ve yatırımcıların hizmetine sunuldu. Çok kısa bir sürede, buralarda üretime başlanacak” dedi.
Balıkesir’e yoğun ilgi
Balıkesir Gönen’de 8 bin dekarlık alana kurulacak TDİOSB’nin dünyanın en büyüğü olacağını kaydeden Yumaklı, “Projede jeotermalin yanı sıra yine ülkemizin büyük avantajlarından olan rüzgar-güneş ve biyokitle enerjileri de kullanılacak. Bugüne kadar bu proje özelinde 626 yatırımcı, 42 bin dekar alan için yatırım ve parsel talebinde bulundu. 8 bin dekarlık alana, 42 bin dekarlık başvuru, talebin ve ilginin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.
İstanbul’da gıda fiyatı sorunu
Bakan Yumaklı, “TDİOSB’lerin de içinde bulunduğu ‘kent tarımı’ dediğimiz husus bizim en önemli projelerimizden bir tanesi. ‘Kentlerin çeperlerinde, nereler tarım ürünleri üretim alanları olabilir?’ hususunda çalışmıştık. Elbette ki kentlerin içinde ‘tarım ürünleri üretim alanı’ olabilecek yerler var. İstanbul’da da var ve İstanbul özelinde konuşursak, İstanbul halkının tüm ihtiyacını giderecek bir tarım arazisi, İstanbul sınırları içinde yok. Ancak, İstanbul için sadece Asya veya Avrupa tarafı diye düşünmememiz, Sakarya-Düzce havzasını da düşünmemiz gerekiyor. Oralarda çok ciddi bir şekilde Tarıma Dayalı Organize Sanayi Bölgeleri oluşuyor ve sayısı artacak. Seralar oluşuyor, çoğalacak. Bu yolla fiyat, gıda israfı ve verimsizlik gibi sorunlarımızı çözebiliriz” dedi.
İstanbul’un diğer şansı
İstanbul’un çevresinde yapılan otobanların da şans olduğuna dikkat çeken Yumaklı, “Çanakkale Köprüsü bir taraftan, İzmir-İstanbul Otoyolu diğer taraftan ve Osmangazi, Yavuz Sultan Selim Köprüleri hızlı biçimde lojistiğin sağlanmasına sebep oldu. Bu büyük bir şans. Diğeri ise, Kağıthane’de bir otoparkın eksi sekizinci katında, hiçbir toprak kullanılmaksızın yapılan üretim gibi modeller artmaya başladı” bilgisini verdi.