Ceren Deniz
Türkiye’nin dört bir yanında başlayıp günler süren orman yangınları, “Neden?” ve “Ne yapmalı?” sorularını gündeme getiriyor. Verilere göre olağan şüpheliler, enerji hatları, HES’ler, ocaklar ve ihmal.
Türkiye ormanları günlerdir art arda ortaya çıkan yangınların pençesinde. Önce Ege’de, ardından Marmara ve ve Akdeniz’de başlayıp yayılarak büyüyen yangınların söndürülmesi günler sürdü. Can kayıpları, tedavi altına alınan yanık vakaları, tahliye edilen köyler, kül olan yerleşim alanları, ateşin düştüğü her yerde panik iklimi oluşturdu. Yangınların nedeni insan hatası mı, sabotaj mı, yoksa iklim krizi mi sorusu temel gündem haline geldi.
OLAĞAN ŞÜPHELİLER
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaklaşık 90 yıldır tuttuğu istatistikler, yangınların yüzde 90 insan kaynaklı olduğunu gösteriyor. Bu verilere göre ilk kıvılcım şöyle çıkıyor:
. Enerji hatları
. Maden ocakları, HES’ler, taş ocakları, turizm tesisleri…
. Ağaçlık alanlara atılan izmaritler
. Söndürülmeden bırakılmış mangal közü
. Yanmaya dayanıklı bitki ve ağaçların eksikliği
Her yıl ağustos rutini haline gelen yangınlara karşı alınabilecek önlemleri ve alevlerin yakıp yok ettiği orman arazilerinde rehabilitasyonu için yapılması gerekenleri uzmanlara sorduk.
RÜZGAR PERDELERİ KURULMADI
Ege ve Akdeniz bölgelerindeki ormanların çoğunun kolaylıkla ateş alabilecek ve yandığında yüksek enerji açığa çıkaracak yapıda olduğunu söyleyen Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi Başkanı, çevre bilimci Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, “Bu bölgelerde gerek alan ve gerekse sayı olarak en büyük yangınlarının çıktığı uzun yıllardır biliniyor. Bunun nedeni, bu bölgelerdeki vadilerin poyraz denilen kuzey yönlü kurutucu rüzgârlara açık olması. 1990’lı yılların başında orman sahasının poyraza karşı sık dikilmiş sıralı selvilerden oluşan rüzgâr perdeleriyle korunması gerektiği TÜBİTAK araştırmaları sonucunda önerilmişti. Hatta deneme alanları da tesis edilmişti. Bu perdeler tüm orman arazilerine tesis edilmiş olsaydı ne 2008 yılındaki 17 bin hektarlık orman kaybına yol açan Serik Taşağıl yangını, ne 2021’de Manavgat’ta başlayıp Türkiye’nin 53 şehrinde 150 bin hektar kayba neden olan orman yangınları, ne de yaşanan son yangınlar, önüne geçilemez bir büyüklüğe ulaşırdı.”