Dünyanın bir gıda krizine doğru gittiği günümüzde tarımda envanter çalışmalarının bir an önce tamamlanması ve ürün bazlı faaliyetlerde kapsamın genişletilmesi isteniyor. Marmara Birlik Genel Müdürü İsmail Acar, ürünlerde veri eksikliğinin tarımda strateji oluşturmayı engellediğini söylüyor.
İklim krizi, en son ‘maymun çiçeği’ varyantının alarmıyla pandemi sürecinin dünyada halen devam etmesi, enflasyon ve resesyon derken jeopolitik, ekonomik meselelerinin yanında birçok küresel sorunun sürekli hale gelmesi, verimli bir tarım sektörünün gerekliliğini ortaya koyuyor. Tarım sektörü temsilcileri, yöneticileri ve siyasi erk tarım üretimini daha verimli hâle getirmek için etkin araştırmalar ve uygulamalar yapma noktasında eldeki imkanlar çerçevesinde çalışmayı sürdürüyor.
Yapılan hesaplamalara göre küresel nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak için 2050 yılına kadar gıda güvenliğini desteklemek adına yılda en az 80 milyar dolar yatırım yapılması öngörülüyor. Dünyada gıda konusunda en fazla mağdur olan coğrafya ise İslam ülkelerinin bulunduğu bölgeler olarak tarif ediliyor.
Anazliz gazetesinden Sedat Yılmaz’ın haberine göre; İstanbul Ticaret Borsası’nın Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor toplantılarında zeytin başlığı altında Türkiye tarımı masaya yatırıldı. Toplantıda konuşmasıyla dikkat çeken Marmara Birlik Genel Müdürü İsmail Acar, tarımda bilgi ve envanterin önemine işaret ederek bilgi olmadan sektörlerde yol almanın zor olduğunu söyledi.
Güvenilir Ürün Platformu yöneticilerinin de hazır bulunduğu ve gazeteci Ahmet Coşkun Aydın’ın moderatörlüğünde yapılan toplantının açılış konuşmasını İstanbul Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İlhan Koyunseven yaptı. Koyunseven, konuşmasında gıdanın öneminin her geçen gün arttığını belirterek, “Bildiğiniz gibi, ilk toplantıda hububat, ikinci toplantıda ise süt ve süt ürünleri sektörünü tüm yönleriyle masaya yatırmıştık. Bugün de, ağacından meyvesine, yaprağından yağına ve hatta çekirdeğine kadar, insanoğlunun faydalandığı bir ürünü, zeytini konuşmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Aramızda bulunan duayen isimlerle, ‘Türk Tarımının Uyuyan Devi; Zeytin’ başlığıyla zeytin ve zeytinyağı sektörünü ele alıyoruz. Siz değerli katılımcılarla, zeytin ağacı varlığımızdan, kooperatifleşmeye; sanayi üretiminden, taklit tağşişe kadar birçok boyutuyla meseleyi değerlendiriyoruz. Neticede, ortak akıl ile sektördeki sorunların çözümüne katkı sağlayacak sonuçlara ulaşmayı umuyoruz” dedi.
BİR TÜRLÜ MARKALAŞAMADIK
İstanbul Ticaret Borsası’nın Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor toplantılarında konuşan İstanbul Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap da, zeytinyağı üretiminde öncü olan ülkelerin en az 5 yıllık destek programları uyguladıklarını belirterek, “Bu sistemle sanayiciler ihracatta uzun soluklu hedefler oluşturabiliyorlar. Teşviklerin uzun vadeli olması ve sürekliliği hayati önemdedir” diye konuştu.
Ahmet Bülent Kasap, Türkiye’nin zeytin stratejisinin eksikliğine vurgu yaparak, “Ne yazık ki dünya pazarında markalaşmayı sağlayamamış durumdayız. Ticaret bakanlığımızın ihraç edilen zeytinyağında daha yüksek katma değer sağlamak, ihracatta markalaşmayı teşvik etmek ve nihai tüketiciye yönelik ambalajlı ürün ihracatını arttırabilmek amacıyla zeytinyağı sektörüne yönelik birtakım çalışmaları bulunmaktadır. Fakat bu çalışmalar 1 yıl gibi kısa soluklu olup, yeterli sonucu vermiyor” dedi.