
Rusya-Ukrayna savaşı, dünyayı gıda felaketinin eşiğine getirip bıraktı. Türkiye, artan bölgesel ve küresel gücünü, dünyanın gıda felaketinin eşiğine sürüklenmesini önlemede de gösterdi: Rusya ve Ukrayna gibi boğaz boğaza savaşan iki ülkenin yöneticilerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın girişimiyle İstanbul›da bir araya getirmeyi ve bütün dünyada takdir edilen tahıl sorununun çözümü anlaşmasını iki düşman ülkeye imzalatmayı başardı.
Gıda meselesi bir millî güvenlik meselesidir artık. Konuyu tartıştığım bir yazımı konunun hayatiyetine binaen tozunu alarak paylaşıyorum.
İNGİLİZLERİN EMPERYAL VİZYONUNUN ÖNCÜ KOLU: THE ECONOMIST DERGİSİ!
Dünyanın kaderini şekillendiren, dünyayı yönetenleri yönlendiren en etkili mecralardan biri, İngilizlerin The Economist dergisidir.
The Economist çağın dini, kapitalizmin; ve âmentüsü ekonomi-politiğin gayr-ı resmî kilisesi gibi yayın yapar. Evet, çağın dini, kapitalizm, âmentüsü ekonomi-politik!
1843 yılından bu yana yaklaşık iki asırdır yayınlanan The Economist, İngilizlerin (aslında İskoçların!) çağdaş dünyanın kaderini nasıl şekillendirdiklerini gösteren en önemli göstergelerden biri. Pandemi öncesinde, sürecinde ve sonrasında yaptığı yayıncılıkla, İngilizlerin sinsi bir şekilde yeniden nasıl gelmekte olduklarını gösteriyorlar: Dünyanın gidişatını en kışkırtıcı şekilde okuyan dergilerin başında geliyor The Economist.