Orhan Dede
22 Temmuz’da BM, Türkiye, Rusya ve Ukrayna’nın İstanbul’da mutabakat sağladığı ‘tahıl koridoru’ anlaşması kapsamında tahıl yüklü ilk gemi Ukrayna’dan dün yola çıktı. Bugün İstanbul’a ulaşması beklenen gemi taşıdığı mısır Lübnan’a taşıyor.
Bu haber dünyanın pek çok ülkesinde insanların bir oh çekmesine neden oldu.
Çünkü Ukrayna limanlarında ihraç edilmeyi bekleyen yaklaşık 20 milyon ton tahıl, piyasalara girdiğinde küresel gıda fiyatlarında büyük ölçüde gerileme bekleniyor.
Zaten son yıllarda hiç eksik olmayan sorunlar yüzünden sürekli artan küresel gıda fiyatlarına Ukrayna savaşı tuz biber ekti.
Bu krizden Türkiye olarak başka ülkelerden kat kat fazla etkilendik. Çünkü hem dışarıdaki hem de içerideki krizlere karşı Türkiye ekonomisinin gardı düşmüş durumda. Hal böyle olunca Türkiye ekonomisi bir içeriden bir dışarıdan darbe üstüne darbe almaya devam ediyor.
Şimdi Ukrayna’da sıkışan tahılın dünya piyasalarına ulaştırılmaya başlanmış olmasından Türkiye olarak fazla sevinmeyelim benze, çünkü sevincimiz kursağımızda kalabilir.
Zira Ukrayna tahılının ihraç edilmeye başlanmasının gerileteceği küresel gıda fiyatlarının etkisi Türkiye’ye yansıyana kadar devede kulak kalacak gibi görünüyor.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) son 1 yılda tarımsal girdi fiyatlarında kaydedilen artış oranlarını dün açıkladı.
Yerli gıda üreticilerinin en öneli girdi kalemlerinden gübrede fiyat artışları korkunç. Verilere göre son bir yılda amonyum sülfat gübresi fiyatları yüzde 190, amonyum nitrat yüzde 217, ÜE yüzde 229, DAP yüzde 194 yükselmiş.
Çiftçinin maliyetlerindeki artış sadece bunlarla kalsa yine de iyi.
Son bir yılda mazottaki artış yüzde 235.
Besi yeminde yüzde 117, süt yeminde yüzde 125, zirai ilaçlarda yüzde 105 ila yüzde 300, elektrikte yüzde 129 fiyatlar artmış.