Açıklanan Ağustos ve Eylül enflasyon verileri moralleri biraz bozdu. Ekonomistler yıl sonu enflasyon tahminlerini yukarı yönlü güncellemek durumunda kaldılar. Eylül ayı enflasyonunun yüksek çıkmasının ardında yatan faktörler olarak gıda, giyim ve eğitim gösterildi. Bu haftaki yazımızda gıda enflasyonu konusuna tekrar dönmek istedik.
Tekrar dönmek istedik diyoruz çünkü bu durum uzun yıllardır yurt içi fiyat gelişmelerini etkileyen başlıca faktör olarak önümüzde duruyor.
Gıda fiyatları ve TÜFE
Gıda fiyatları ve TÜFE’nin gelişimini göstermek için 2003 yılından günümüze yıllık fiyat hareketlerinin farkına baktık. Gıda enflasyonu son 23 yılda çoğu zaman TÜFE’nin üzerinde gerçekleşmiş. Enflasyonun tek haneli olduğu Mayıs 2004-Ocak 2017 döneminde gıda enflasyonu ortalama olarak TÜFE’nin bir puan üzerinde gerçekleşmiş. Ocak 2017’den pandeminin başlangıcı diyebileceğimiz Mart 2020 ayına kadar olan dönemde gıda enflasyonu ortalamada 2.4 puan daha yüksek gerçekleşmiş. Pandemi dönemi olarak adlandırabileceğimiz Mart 2020-Ocak 2022 döneminde ise gıda enflasyonu ortalamada TÜFE’den 3.6 puan daha fazla artmış. 0cak 2022’den Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapıldığı Haziran 2023 döneminde ise gıda fiyatları ortalamada TÜFE’ye göre 13.5 puan daha fazla artmış.
Analizimizi başlattığımız 2003 yılı Ocak ayı ile Eylül 2025 TÜFE ve gıda endekslerini şöyle de karşılaştırabiliriz. Bu dönem içinde TÜFE endeksi 37.2 kat artmış. Fakat gıda endeksi 52.9 kat artmış. Bir başka deyişle, gıda fiyatları tüketim sepetine göre 1.4 kat daha fazla artmış. Bu dönemde seçtiklerimiz arasında en fazla artan kalem lokanta endeksi. Lokanta endeksi aynı dönemde 79 kat artmış. Lokanta fiyatlarının en fazla gıda fiyat artışından etkilendiğini düşünürsek ikisi arasındaki paralellik şaşırtıcı olmaz. Üçüncü sırada konut harcamaları var. Konut harcama fiyatları bu dönemde 47.6 kat artmış. Eğitim harcamalarındaki artış 42.6 kat.
Bahsettiğimiz bu veriler aslında çok yeni bir şey anlatmıyor. Sadece uzun süredir içinde bulunduğumuz fakat bir türlü çözüm bulamadığımız bir sorunu tekrar gözler önüne seriyor. Gıda enflasyonunun görece daha düşük olduğu dönemlerde bu sorun ihmal ediliyor. Gıda enflasyonu yükseldiğinde ise tekrar gündeme geliyor.
Konut için üretim seferberliği ilan edildiğini ve önümüzdeki dönemde ulaşılabilir toplu konut arzında artış planlandığını öğrendik. Konut piyasasındaki fiyat artışlarını bu yolla çözmek mümkün olabilir. Fakat gıda tarafındaki yapısal sorunları çözmek adına gerçekçi önerileri pek duymuyoruz.

