Tarımda dijital dönüşüm, Türkiye’nin uzun yıllardır tartıştığı ancak bir türlü bütüncül olarak sahaya yansıtamadığı bir başlık. Fakat bu kez farklı bir şey oluyor. Farklı çünkü bu kez sadece konuşulmuyor, uygulanıyor.
Uygulanıyor çünkü bu kez işin arkasında, hayvancılıkta ihtisas üniversitesi olan Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi var.
Ve bu üniversite, 16–18 Ekim tarihlerinde yalnızca bir yarışmaya değil, bir zihniyet devrimine ev sahipliği yapacak: HAYTEKFEST
Rektör Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, HAYTEKFEST’in sadece bir proje yarışması olmadığını, tarım ve hayvancılıkta sürdürülebilirliğin teknolojik çözümlerle mümkün olduğunu ortaya koyan çok katmanlı bir organizasyon olduğunu ifade ediyor.
Tarımsal üretimden uzaklaşan gençlerin, yeniden bu alana yönelmesi için artık “çizmeyi giyip ahıra girmek” değil, “tabletle çiftliği yönetmek” gerekiyor.
Çünkü günümüz dünyasında hayvanların adım sayısından kızgınlık dönemine, süt veriminden nabız atışına kadar tüm verilerin dijital olarak takip edildiği çiftlik yönetim sistemleri artık var. Ve Türkiye’de bu sistemleri geliştiren bir üniversite de var.
İçindekiler
SADECE ÜRETMEK YETMEZ, TİCARİLEŞTİRMEK DE GEREKİR
Bugüne kadar çok fazla proje üretildi. Akademide, teknokentlerde, laboratuvarlarda… Ama çoğu proje ve patent raflarında kaldı. Çünkü ürünleştirme, yatırım bulma, özel sektöre aktarma zinciri kopuktu. HAYTEKFEST işte bu zinciri yeniden kurmayı amaçlıyor.
Yarışmaya gelen 91 projenin 80’i bireysel, 11’i kurumsal. 28 farklı üniversiteden, belediyelerden, kamu kurumlarından ve özel sektörden gelen projelerle ciddi bir çeşitlilik oluşmuş durumda.
En önemli farklardan biri de burada: Yarışma jüri karşısında gerçekleşirken, aynı mekânda melek yatırımcılar projeleri izliyor. Öğrencilerle firmalar tanışıyor, teknoloji geliştiriciler yatırımcılarla buluşuyor.
Bir önceki organizasyonda üç proje yatırım aldı bile. Bu yıl neden daha fazlası olmasın?
FESTİVAL DEĞİL, EKOSİSTEM İNŞASI
HAYTEKFEST sadece “gel, projenle yarış, git” demiyor. Atölyeler, çalıştaylar, paneller, sergiler…
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın tüm ilgili birimleri, akademisyenler, özel sektör temsilcileri ve girişimciler aynı çatı altında. Hatta TEKNOFEST örneğinden esinlenerek, tarla robotlarının demonstrasyonları bile yapılacak. Sadece konuşulmayacak, gösterilecek.
Üniversitenin kendi geliştirdiği çiftlik yönetim yazılımları, süt ölçüm cihazları, embriyo ve genetik temelli çalışmalar da HAYTEKFEST’te olacak.
Rektör Prof. Dr. Hüseyin Dalgar’ın ifadesiyle “beden gücünden akıl terine geçişin sahnesi” kuruluyor.
BURDUR’DAN YÜKSELEN BİR MODEL
Bütün bu hikâye, aslında Burdur özelinden Türkiye’ye bir mesaj taşıyor: Her üniversite kendi bölgesinin bir meselesine odaklanırsa, Türkiye 5–10 yıl içinde çok farklı bir yerde olabilir. Savunma sanayiinde bu adımların neyi başardığını hep birlikte gördük. Şimdi sıra tarımda. Ve bu sefer sadece tohum değil, fikir filizlendirilecek.
Kadın girişimcilerden agroturizme, biyoteknolojiden drone sistemlerine, akıllı kovanlardan iklim dostu projelere kadar birçok başlık HAYTEKFEST’te konuşulacak.
Üstelik ödüller de oldukça dikkat çekici: Birinciye 150 bin TL, ikinciye 100 bin TL, üçüncüye 75 bin TL. İlk 10 finalist Teknokent desteği alacak, seçilen bir projeye ücretsiz ön kuluçka ofisi verilecek.
Çünkü artık “çizme ve kürek” değil, tablet ve algoritma devri başlıyor.
Hayvancılığın geleceğini arayanlar için HAYTEKFEST bir fırsat değil, zorunluluk.

