Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 30 Aralık 2006’da yürürlüğe giren Türk Gıda Kodeksi Meyve Suyu ve Benzeri Ürünler Tebliği, ilgili AB direktifinde yer alan yeni düzenlemeler esas alınarak yeniden düzenlendi. Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren yeni tebliğle saf meyve suyu ile diğer içeceklerin ayrımı yapıldı.
Eski düzenlemede saf meyve sularına asitlik düzenleyici veya tatlandırma amacıyla şeker ilave edilebilmekteyken, tebliğle bu ürünlere şeker eklenmesi yasaklandı. Ayrıca domates suyu ve konsantreden üretilen domates suyu meyve suyu kategorisine alınarak, bu ürünlere tuz, baharat ve aromatik bitkiler katılabilmesine yönelik düzenlemeye gidildi.
Bu tebliğin yayımı tarihinden önce faaliyet gösteren gıda işletmecileri 31 Aralık 2014 tarihine kadar geçiş sürecini tamamlayacak, yürürlükten kaldırılan tebliğ hükümlerine uygun üretilerek 31 Aralık 2014 tarihinden önce piyasaya arz edilen ürünlerse 31 Aralık 2015’e kadar piyasada bulunabilecek.
Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED) Genel Sekreteri aynı zamanda Dünya Meyve Suyu Federasyonu Yönetim Kurulu ve Avrupa Meyve Suyu Birliği Teknik Komitesi Üyesi olan Gıda Mühendisi Ebru Akdağ, sorularımızı yanıtladı.
Tebliğ yeni ne getiriyor? Sektör ne düşünüyor?
Sizlerin de bildiği gibi AB ile katılım müzakereleri kapsamında aday ülke AB müktesebatının tamamını benimsemek ve uygulamak mecburiyetindedir. Uyum yasası çerçevesinde AB ilgili mevzuatın yayınlanıp yürürlüğe girmesinin ardından, ülkemiz koşulları olabildiğince dikkate alınarak, Türk mevzuatı da AB’dekine göre revize edilir. Ancak AB’deki hazırlık aşamasında Türkiye olarak aktif rol alınmaması durumunda, ülkemiz görüşleri dikkate alınmadan yayınlanan direktifler, uyum çalışmaları sırasında sorunlar ortaya çıkarabiliyor. Ayrıca revizyonlar yeterince anlaşılmadan yanlış uyumlaştırılabilmesi ya da ülkemiz koşullarına aykırı revizyonlar oluşabilmesi de söz konusu. İşte bu nedenle de, MEYED’in AB’deki çalışmalarda etkin rol alması; ülkemiz çıkarlarının korunması, ihtiyaçlarının dikkate alınmasının sağlanması, gelişmelerden anında haberdar olunması ve belki de en önemlisi yapılanmaların takipçisi olmaktan öte yönlendiricileri arasında yer alması bakımından büyük önem taşıyor.
2009 yılında AB Direktifinin, Kodeks Standardı ve AIJN Uzmanlar Grubunun değerlendirmeleri başta olmak üzere, uluslararası teknik gelişmeleri dikkate alarak iyileştirilmesine karar verildi. İçerikteki teknik bilgilerin AIJN Uzmanlar Grubu verilerine göre şekillenmesi, bu direktifte AIJN’in anahtar rol oynadığının somut kanıtıdır. MEYED olarak AIJN Teknik Komitesinde ülkemizi temsil etmemiz ve çalışmalara katılmamız büyük önem taşıyor. Direktif kapsamlı çalışmaların ardından AB’de Nisan 2012’de yayınlandı. Biz de AIJN Teknik Grubu üzerinden tüm bu süreçteki çalışmaların içerisinde bulunduk ve daha Türkiye’deki tebliğ çalışmaları başlamadan önce sektörü gelişmeler hakkında bilgilendirdik. AB Direktifi çerçevesinde Türkiye Meyve Suyu vb Ürünler Tebliği de revize edilerek yayınlandı. Biz de tebliğ taslağının hazırlandığı ve tartışıldığı İhtisas Komisyonunda MEYED olarak aktif rol aldık.
Tebliğ içerisinde en radikal değişikliklerden biri daha önceden yasal olarak tanımlanan sınırlarda, tat dengesinin sağlanması veya asiditenin ayarlanması için katılmasına izin verilen şekerin, artık %100 meyve suyuna eklenmesine izin verilmemesi. Bu gelişimin en ilginç yanı ise, bu önerinin sektörün, yani meyve suyu üreticilerinin bizzat kendisinden gelmesidir. Bu da meyve suyu sektörünün kalitenin gelişerek korunması ve tüketicilerin bilinçlendirilmesine verdiği önemin bir göstergesidir. Yasal mevzuata göre eklenmesine izin verilen şekerin yasaklanmasını talep eden sanayinin bu önerisinin altında iki temel neden yatıyordu. Birincisi ve en önemlisi, işlenen meyvenin ve kullanılan teknolojinin kalitesi sayesinde tat dengesini sağlamak için şeker katılmasına gerek duymayan sektör, zaten %100 meyve sularını şeker katkısız olarak üretiyordu. Ancak mevzuata göre çok az miktarda da olsa şeker katkısına izin verilmesi, ürünlere şeker katıldığı yanılgısına yol açıyordu. Dolayısıyla küçük büyük her üreticinin aynı gelişmişlik seviyesine gelerek, olası durumlarda şeker katmasının da önüne geçilmesi hedeflendi. İkinci sebep de işte bu yanlış algıların silinerek, tüketicilerin bilinçlendirilmesi ve %100 meyve suyunun eklenmiş şeker içermediğinin anlaşılmasıydı.
Sektörü zorlayacak mı? Nasıl etkileyecek?
Ülkemiz meyve suyu sanayisi, AB’de kullanılan en gelişmiş teknolojileri kullanmaktadır ve yeterli teknik bilgiye de sahiptir. Ürünlerimizin başta AB pazarı olmak üzere, Dünya çapında 150 ülkeye ihraç ediliyor ve Türk meyve suyu sanayisine ilginin her geçen gün artıyor oluşu da bunun en somut göstergesi. Dolayısıyla ülkemizde de %100 meyve suyu şeker katkısız olarak üretilmekteydi ve bu gelişim de en başından beri MEYED üyeleri tarafından desteklendi. Bu gelişme aynı zamanda Sağlık Bakanlığı ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın stratejileri kapsamındaki şeker, yağ ve tuz içeriginin azaltılmasına yönelik sektorler arası eşgüdüm ve isbirliğini sağlamak hedefleriyle de uyumlu. Dolayısıyla bunu Bakanlık ve Sektörün tüketici odaklı gerçekleştirdiği olumlu bir gelişme olarak görüyoruz.
Bilgi kirliliğinin tavan yapmış olduğu ve dolayısıyla gıda sanayisine haksız bir şekilde güvenin azaldığı bu dönemde, böyle bir önerinin sanayinin kendisinden geldiğinin altının çizilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. %100 meyve sularına şeker eklenmediğinin kamuoyu tarafından anlaşılması büyük önem taşıyor.
Bir diğer önemli konu ise tüketicilerin ürün tercihlerini bilinçli yapmasına yardımcı olunması. Meyve suyu ve benzeri ürünler içeridikleri meyve oranına göre 4 ana kategoriye ayrılıyor. Bunlar %100 meyve suyu, meyve nektarı, meyveli içecek ve aromalı içecek. Ürünlerin isimleri ambalaj üzerinde yer alsa da, henüz ülkemizdeki tüketiciler ürün kategorileri arasındaki farkı yeterince bilmiyor ve bunların farklı ürünler olduğunu yeterince anlamış değil. Özellikle içerdikleri meyve miktarı bakımından meyveli içeceklerle aromalı içeceklerden farklı ürünler olan meyve suyu ve meyve nektarlarını tüketicilerin bilerek tüketmesi bakımından tebliğ kapsamında meyve suyu etiketlerinde “yüzde 100 meyve suyu” ve “meyve suları ilave şeker içermez” ifadelerinin yer almasının yolunun açılması da, tüketiciler açısından olumlu bir gelişme.
Tebliğ birebir AB istekleriyle uyuşuyor mu?
Ülkemizdeki Meyve Suyu vb Ürünler Tebliği revizyon öncesinde de önceki Direktifle birebir uyumluydu. Hatta önceki AB Direktifinde meyve suyu ve püreleri için minimum briks (kuru madde oranı) yer almamaktayken, Türkiye’deki tebliğde bunlara yer veriliyordu. AB’de revize edilen Direktifin yayınlanmasının ardından, ülkemizdeki tebliğ de ilgili Direktife bire bire uyumlu şekilde revize edilerek yayınlandı.
Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı meyve suyu tebliğine ilişkin sorularımızı yanıtladı.
Şeker ve tuzun azaltılması politikası gereği meyve suyu tebliği değişti.
Yeni Tebliğin hazırlamasının nedeni nedir?
TGK Meyve Suyu ve Benzeri Ürünler Tebliği 2001/112/EC sayılı meyve suları ve benzeri ürünlere ilişkin Konsey Direktifinde yer alan değişikliklere paralel olarak hazırlanmıştır. Yeni düzenleme ile; 30/12/2006 tarihli ve 26392 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve halen yürürlükte olan Türk Gıda Kodeksi Meyve Suyu ve Benzeri Ürünler Tebliği, ilgili direktifte yapılan revizyon nedeniyle uyumlaştırılmıştır.
Yeni Tebliğ ile hem AB direktiflerine uyum, hem de Bakanlığımızın şekerin ve tuzun azaltılması yönündeki politikasına paralel olarak meyve sularında şekerin yasaklanması hedeflenmiştir.
Yeni tebliğ ile;
Eski tebliğde meyve sularına asitlik düzenleyici ya da tatlandırma amacıyla şeker ilave edilebilmekteyken yeni hazırlanan tebliğe göre meyve sularına şeker katılamayacak.
Bu kapsamda “Türk Gıda Kodeksi gereğince meyve suları ilave şeker içermez” ibaresi ürün adı ile aynı yüzde olacak şekilde ürün etiketlerinde yer alabilecek.
Eski tebliğde kapsam dışında tutulan domates, yeni Tebliğde yer almaktadır. Domates suyu ve konsantreden üretilmiş domates suyuna tuz, baharat ve aromatik bitkiler katılabilecektir.
Meyve suyu ve konsantreden üretilen meyve suyu ürün etiketlerinde “% 100 meyve suyu” ifadesi kullanılabilecek. Söz konusu hüküm AB direktifinde yer almamakla birlikte nektar, meyveli içecek gibi ürünlerin yanında meyve suyunun ön plana çıkarılması ve tüketici üzerinde farkındalık yaratabilmek için % 100 meyve suyu ifadesinin kullanılmasına izin verilecek.
Tebliğ sürecinde sektör temsilcileriyle görüşüldü mü?
Tebliğ hazırlık çalışmaları, Ulusal Gıda Kodeksi Komisyonu (UGKK) tarafından oluşturulan İşlenmiş Meyve ve Sebze Alt Komisyonu tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu komisyon, Bakanlığımızın ilgili uzmanlarının yanı sıra Sağlık Bakanlığı, Üniversite ve Sivil Toplum Örgütleri/Sektör temsilcilerinden oluşmaktadır. Sektör temsilcilerinin görüşleri alınmıştır.
Eski uygulama yasal düzenleme yetersiz miydi?
“30/12/2006 tarihli ve 26392 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Meyve Suyu ve Benzeri Ürünler Tebliği”, 2001/112/EC sayılı meyve suları ve benzeri ürünlere ilişkin Konsey Direktifinde yer alan değişiklikler esas alınarak revize edilmiştir. Ayrıca tüketicilerin meyve suyu konusundaki farkındalığının arttırılması amacıyla yukarıda belirtilen hususlar ilgili tebliğe yansıtılmıştır.
http://www.dunyagida.com.tr/