Agroekoloji, insanın ve doğanın kadim bilgisine dayanır; bu açıdan, agroekoloji bilgisi alınıp satılabilecek, ticaretin konusu olabilecek bir meta değildir. Müşterektir, kamusaldır. Ancak ve ancak böylesi bir yaklaşım ile korunabilir, geliştirilebilir. Herhangi kişisel veya kurumsal çıkarı geliştirmek yerine, esasında ve merkezinde toplumun ve gezegenin çıkarlarının üretilmesi ve geliştirilmesi vardır.
Umut Kocagöz
Hakim endüstriyel/şirket gıda sisteminin üretici ve tüketicileri ilgilendiren birtakım sonuçları var. Kadim tarım pratiklerinin kaybolmaya yüz tutması, iklim değişikliği, beslenmeye dayalı sağlık sorunları, çiftçilerin tohum-ilaç-gübre şirketlerine, tüketicilerin de süpermarket ve tedarik şirketlerine mahkum hale gelmeleri. Bunun dışına çıkmak, alternatif yollar aramak her geçen gün daha önemli hale geliyor. Yeni bir tarım-gıda sistemi kurmalı, doğayı, toplumu ve geleceğimizi yok eden endüstriyel tarım-gıda sisteminden kurtulmalıyız.
Meseleyi berrak bir şekilde ifade edelim: Endüstriyel/şirketleşmiş tarım-gıda sistemi, krizin kendisidir. Krizden çıkış için endüstriyel tarım sisteminin yerine başka (bir) sistem(ler) geçmelidir. Küresel köylü hareketi La Via Campesina’nın (1) agroekoloji ve gıda egemenliği paradigmaları bu yeni sisteminin köşe taşları olarak ifade edilebilir (2). Yeni bir sistemi inşa edebilmek için yapabileceğimiz şeyleri çok basit ve hızlıca ifade edelim: Ekolojik tarım pratiklerini çoğaltmak, yaygınlaştırmak, geliştirmek. Daha fazla çiftçinin ekolojik tarıma geçişini teşvik etmek.