Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Namık Kemal Eryol, Türkiye’de her geçen gün tuz tüketiminin artması ve Avrupa standartlarına göre neredeyse üç katı tuz kullanımının, beraberinde hastalıkları da getirdiğini söyledi. Türkiye’de 20 milyon hipertansiyon hastası olduğunu söyleyen Prof. Dr. Eryol, “Tuz çağımızın belasına dönüştü” dedi.
Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Namık Kemal Eryol, “Fazla tuz tüketimi hipertansiyona yol açıyor. Hipertansiyon toplumumuzda çok sık görülen bir hastalık maalesef. Neredeyse üçte birimizde mevcut ki bu yaklaşık 20 milyon insan demek. İşin ilginç yanı bu 20 milyon hipertansiyonlu insanın ancak yüzde 40 ila 60’nın hipertansiyonun varlığının haberdar olmamasıdır” dedi.
Prof. Dr. Eryol, “Hipertansiyon sinsi bir katildir. Çok tehlikeli bir hastalıktır. Bu hastalığı bünyenizde bulundururken, bir de onun farkında olmadığınızı düşünün. İşte arkasından neler gelecektir. Hipertansiyonun zararları gelecektir. Hipertansiyon nihayetinde damar sertliğine yol açarak birçok organı rahatsız edecektir. Bunların başında kalp gelir. Kalp krizi, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, beyin ile ilgili olarak beyin kanaması olarak inme ve görme bozukluklarına neden olabilir. Dikkat ederseniz yelpaze oldukça geniş. Oldukça zararlı bir hastalık. Ansızın ölümlere giden olumsuzlukları da var” diye konuştu.
Prof.Dr. Kemal Eryol, hipertansiyondan kurtulma ve yakalanmama konusunda da şu önerilerde bulundu:
“Tuz burada devreye giriyor. Hastalıktan uzak durma anlamında oldukça olumlu etkisi var, şayet tavsiye edilen tuz tüketimini gerçekleştirirseniz Türk toplumunda tuz tüketimi günde 18 gram. Tavsiye ettiğimiz, günde yaklaşık 6 gramdır. Ama biz maalesef kültürel olarak tuzu çok fazla tüketiyoruz. Ve en çok tükettiğimiz, yani ekmeğin içerisinde tüketiyoruz. Biz sadece ekmekten 7 gram tuz alıyoruz. Dolayısı ile bu kadar çok tükettiğimiz tuz, hipertansiyon hastalığına yol açıyor.”
http://www.zaman.com.tr/
