Hiçbir canlıyı geride bırakmadan doğaya iyi bakmak, israfı azaltmak, geri dönüşümü artırmak, güvenli gıdayı, temiz suyu sağlamak hepimizin ortak sorumluluğu. Gelin geleceği ve gezegeni beslemek odağında siz de bir iklim iyimseri olun.
2007 yılından beri Milliyet gazetesi yazarı olarak beslenme konusunda farkındalık yaratmaya çalışıyor, güncel araştırmalar ile çok yönlü değerlendirmeler yapıyorum…
Uzun yıllardır “size iyi gelen gezegene de iyi gelsin” diyerek hem insan sağlığına, hem gezegen sağlığına iyi gelen alışkanlıklar konusunda farkındalık yaratmayı hedefliyorum.
Çünkü biliyorum ki toprak, hava, su hasta iken insan sağlığından bahsetmek maalesef mümkün değil. Ben beslenme uzmanın sorumluluğunun sadece birey sağlığı değil, aynı zamanda toplum ve gezegen sağlığını iyileştirmek olduğunu düşünüyor ve bunun için tüm çabamla çalışıyorum, öyle ki gezegenin dilinden konuşmak kıymetli.
Uzun zamandır BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile açlığa son hedefi için çalışıyorum. Bu alanda pek çok kadın çiftçiye, kadın kooperatifimize, yerel yönetimler ve belediye gruplarına eğitimler verdim. Mesleğimde 30. yılı doldururken ben de sadece bir beslenme uzmanı değil Sürdürülebilir Yaşam Elçisi ve İyi Yaşam Anlatıcısı-Uygulayıcısı oldum diyebilirim. İyi yaşamdan sürdürülebilir yaşama evrilen bu yolculuğumda “dönüşüm” her zaman ilham kaynağım oldu.
İçinde bulunduğumuz Antroposen Çağı’nda, gezegenimize verdiğimiz zararları hesaba katarak gelişme yollarımızı yeniden tasarlamamız gerek. Herkes bu konuda daha fazla farkındalık sahibi olmalı. Beslenme, 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’nin 12’siyle ilişkili. Tüm bunların bilinciyle seçimleri gözden geçirmek gerekiyor.