Didem Eryar Ünlü: Türkiye ağır bir biyolojik istila yükü altında

Dünyanın önde gelen ekologlarından biri olarak kabul edilen CNRS Araştırma Müdürü ve Paris-Saclay Üniversitesi AXA Kürsü Başkanı Franck Courchamp, “Türkiye hem çevresindeki denizlerden kaynaklanan hem de Afrika, Asya ve Avrupa’dan gelen ağır bir biyolojik istila yükü altında. Bu nedenle koruma, restorasyon, ekosistemlerin korunması gibi uygulamalı araştırmalar konusunda önemli bir yeri var” diyor.

CNRS Araştırma Müdürü ve Paris – Saclay Üniversitesi AXA Kürsü Başkanı Franck Courchamp. dünyanın önde gelen ekologlarından biri olarak kabul ediliyor. Web of Science 2023 sıralamasına göre ekoloji alanında dünyanın en çok atıf alan bilim insanlarından biri olan Courchamp, biyolojik istilalar, bunların ekonomik maliyeti ve iklim değişikliği karşısında biyoçeşitlilik konularında uzman bir isim.

Institut français Türkiye tarafından ODTÜ, CNRS ve Adım Adım Sıfır Atık ve Akdeniz Koruma Derneği işbirliği ile düzenlenen “Akdeniz Baskı Altında” temalı bir seri konferans, atölye ve sergi etkinlikleri için bir süre önce Türkiye’ye gelen Courchamp ile biyoçeşitliliği konuştuk.

Biyoçeşitlilik nedir? Gerçekten tehdit altında mı ve eğer öyleyse ne ölçüde? Ve bunun insanlık ve gezegenimiz için sonuçları nelerdir? Cevapları şöyle:

İnsan tarafından inşa edilmemiş her şey biyoçeşitliliktir

“Biyoçeşitlilik canlılar dünyasının çeşitliliği, türlerin çeşitliliği, bir yerdeki farklı türlerin sayısı, türler içindeki çeşitlilik, tür topluluklarının çeşitliliğin tümüdür. Bu bir durumdan çok bir süreçtir. Biyoçeşitliliğin biraz ateş gibi olduğunu düşünebiliriz. Fotoğrafını çekebilirsiniz, ancak hızlı biçimde ve uzun dönemde sürekli olarak gelişir. Ateş de aynı şekilde sürekli hareketlidir. Bir yangın fotoğrafı, alevlerin 3 boyutta hareket etmesiyle size yangının nasıl bir şey olduğu hakkında bir fikir verir ancak bu, temsil ettiği şeyin yalnızca bir kısmıdır. İnsan tarafından inşa edilmemiş her şey biyoçeşitliliktir. Hatta insan tarafından yapılan her şeyin genellikle biyoçeşitlilikten ilham aldığını da eklememiz gerekir. Biz buna biyomimikri diyoruz. Tüm büyük icatlar biyoçeşitliliğe dayanıyordu ve bugün bile yüksek teknoloji endüstrileri biyoçeşitliliğin formlarını, malzemelerini, kimyasal bileşiklerini kullanıyorlar. Çok sayıda şirket, canlılar dünyasından gelen yenilikleri bulmak için bu alana yatırım yapıyor.”

Türkiye, ekosistemlerin korunmasında önemli bir yere sahip

“Türkiye’nin çok özel bir konumu var. 3 kıtanın kesişme noktasında. Büyük bir ekonomik güç. Büyük bir nüfusa sahip. Dolayısıyla 3 kıtadan çok büyük bir mal ve insan ticareti hacmi var. Bunun sonucunda Türkiye hem çevresindeki denizlerden kaynaklanan hem de Afrika, Asya ve Avrupa’dan gelen ağır bir biyolojik istila yükü altında. Bu nedenle koruma, restorasyon, ekosistemlerin korunması gibi uygulamalı araştırmalar konusunda önemli bir yeri var. Ayrıca bu alanda yapılacak çok şey var, çok sorun, çok kaynak, çok insan, çok STK var.”

Şirketler için teşvik, tüketicilerden kaynaklanır

“İster tarım ister tüketim malları olsun, tüm tarımsal ve sınai faaliyetler çevre üzerinde büyük bir etkiye sahip. Bu etki oldukça çeşitli de olabilir. Kamu ve hükümetlerin yanı sıra şirketler de bu alanda en önemli aktörler ve etkilerinin ne olduğunu bilmeye ve bu etkiyi en aza indirmeye dikkat etmelidirler. Yani ürünlerinde palmiye yağı kullanmamak, ürünlerini çok fazla plastikle paketlememek gibi davranışların bir etkisi olacaktır. Basit bir örnek vereceğim: Gıda endüstrisi, tüketicilerin talebine yönelik olarak on yıl önce plastikle kaplamadığı ürünleri bugün plastikle kaplıyor. Bisküvileri veya kekleri zaten kapalı olan paketlerin içinde tek tek ayrıca plastikle kaplıyorlar ve bunu meyve ve sebzeler için de yapıyorlar. Bunu isteyen tüketiciler değil, bunu yapan üreticiler. Dolayısıyla bu alanda yapılması gereken işler var. Bu da endüstrinin etkilerini azaltmak için yasal düzenlemeler yapmamız gerekebileceği anlamına geliyor. Tüketiciler, çevrenin korunmasıyla uyumlu ürünlere ve hatta doğa üzerinde en az yıkıcı etkiye sahip ürünlere yöneldiklerinde o zaman şirketler de koruma konusuna daha fazla önem verirler. Yani şirketler içi n teşvik, tüketicilerden kaynaklanır.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Gazi Kutlu : Tarım bütçesine büyük darbe: Çiftçiyi daha zor günler bekliyor.

OVP'de tarım bütçesi ciddi kesintiye uğradı. Genel bütçe kapsamındaki...

Gürkan Akgüneş, Zeytinyağını kirletmeyin!

Yapılan akademik araştırmalar zeytin ve zeytinyağı üretiminde zehir kullanımının...

Mehmet Yaşin ,Babamızı değil balığı yiyelim

Bir zamanlar, Yıldız Sarayı'nda verilen davetlerin gözde yemeği "ıstakoz...

ÇAYKUR’da çay alım fiyatlarına zam geldi

Tekel Bayileri Yardımlaşma Derneği (TBYD) Başkanı Erol Dündar, ÇAYKUR'un...