MESUDE ERŞAN
Bugüne dek pek çok diyet hayatımıza girdi. Sağlıklı yaşamak ve ‘ideal’ kilo için rehber alınan bu moda diyetlerin bazıları kısa zamanda -genellikle de hasar bırakarak- unutuldu, gitti. Bazıları küçük revizyonlar geçirdi ve hala varlığını sürdürüyor.
İddialı moda diyetlerine yenilmeyen, doğduğu bölgede kalmayıp çok geniş bir coğrafyaya yayılan ve hakkında en çok araştırma yapılan Akdeniz diyeti ise hepsinden farklı. Kronik hastalıkları önleme, uzun ve sağlıklı yaşama katkısı sadece gözlemler değil, bilimsel çalışmalarla da ortaya konan Akdeniz diyeti, aynı zamanda bir yaşam biçimi. Hatta çevreci.
US News and World Report’un 39 diyet arasında dört yıl üst üste ‘en iyi diyet’ seçtiği Akdeniz diyetini, uzman diyetisyen Prof. Dr. Murat Baş’la konuştuk.
Şimdiye kadar çok sayıda diyet moda oldu, geldi geçti ama Akdeniz diyeti hep var. Sizce neden hep ilk sırada?
Akdeniz diyeti sadece beslenme kalıplarını değil, yaşama renk katan arkadaş-aile sofralarını, gülümsemeyi, egzersizi, hayattan keyif almayı, anın tadını çıkarmayı ve elindekilerle mutlu olmak gibi değerleri de içerir. Bir beslenme tarzının kısa vadeli sonuçları önemli değil, çünkü geçici çözümler getirebilir. Ancak bir beslenme tarzının 20, 30 veya 40 yıl sonraki etkileri çok önemlidir. Genç bir vücut ve metabolizma bir beslenme modeline erken dönemde direnebilir ve kötü sonuçları tolere edebilir. Yaş aldıkça bu tolerasyon azalabilir ve olumsuz sonuçlar ortaya çıkmaya başlayabilir. Ne demek istiyorum? Hemen kalp hastası, şeker hastası veya kanser olmuyoruz. Ta ki vücut artık yeter dediğinde, metabolizma aşırı diyetsel hatayı kaldıramıyor ve olumsuzluklar başlıyor. Akdeniz diyeti, 5 bin yıl öncesinden beri var olan ve Mezopotamya ile Doğu Akdeniz bölgesinden yayılan bir yaşam tarzı. Akdeniz diyeti, kalorileri kısıtlamaz veya sıkıcı yemek planlaması içermez, bu da daha kolay takip edilmesine yardımcı olur. Uzun yıllardır Akdeniz diyetine bağlı olan toplumlarda, kalp-damar hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalığın daha az görülmesi, bu beslenme tarzını ön plana çıkardı diyebiliriz.
Akdeniz diyeti için bir ‘yaşam tarzıdır’ desek?
Evet, Akdeniz diyeti bir yaşam tarzıdır. Beslenme planının yanında Akdeniz diyeti şöyle der; bolca kahkaha at, sevdiklerinle vakit geçir, rahatlamak için zaman yarat, basit düşün ve hayattan keyif al, üretken ol ve egzersiz yap. Yaşamı bütün olarak gören bir sistemdir. Sağlığın tanımı; ruhen, bedenen ve sosyal yönden iyilik halidir. Akdeniz diyeti, sağlığın tanımına hizmet eden bir yaşam tarzıdır.
Akdeniz diyetinin en önemli bileşenleri, gıdaları nedir?
Güncellenen Akdeniz diyetinde yerel, mevsimlik, taze ve minimum düzeyde işlenmiş gıdaların tercih edilmesi, biyo-çeşitliliğin, çevre dostu ve geleneksel gıdaların desteklenmesi vurgulanır.
Piramidin yeniliği üçüncü boyutunda yatıyor. Bu gıda üretiminin sürdürülebilirliğinin yanısıra, dahil edilen gıda maddelerinin çevresel etkisini temsil eder. Piramidin tabanındaki besinler gram/gün olarak en yüksek alım seviyelerine katkıda bulunmaya devam ediyor. Hayvansal protein kaynakları, günlük tüketimden haftalık tüketime kaydırılarak daha düşük bir tüketim sıklığı ve toplam besin öğeleri alımına katkı sağlayacak şekilde konumlandırılmıştır. Piramidin tepesinde, yalnızca ara sıra tüketilmesi gereken hem hayvansal hem de şeker açısından zengin yiyecekler bulunur (örneğin kırmızı ve işlenmiş et, hamur işleri ve tatlılar).
Peki her gün tüketilmesi önerilenler?
Akdeniz diyetinde her öğün tüketilecek besinler arasında bir iki porsiyon meyve, iki porsiyondan fazla sebze, zeytinyağı ve bir iki porsiyon tam tahıllar yer alıyor. Her gün tüketilecek besinler arasında; bir iki porsiyon zeytin, yağlı tohumlar (kabak çekirdeği gibi) ve kabuklu yemişler (ceviz, badem gibi), baklagiller, baharatlar, otlar, sarımsak, soğan ve süt ürünlerinin yer aldığını görüyoruz. Haftalık tüketilecek besinler arasında iki porsiyondan fazla balık-deniz ürünleri, iki porsiyon kümes hayvanı etleri, iki ila dört porsiyon yumurta, iki porsiyondan az kırmızı et, bir porsiyondan az işlenmiş etler (salam, sucuk gibi) ve üç porsiyondan az tatlıların yer aldığını görüyoruz. Akdeniz diyetinin tabanında ise su bulunuyor ve en az beş bardak olarak öneriliyor. Bunun yanında bitki çayları sıvı alımına destek olarak tavsiye ediliyor.